Ölüm kısa değil, kalıcı ve Bu adam bir kere değil dokuz kere bunu tekrarlıyor. | Open Subtitles | أعني الموت ليس قصيراً فهو دائم، وهذا الشخص يغش الموت ليس مرةً بل تسعة مرات |
Bu adam arabayı yavaşça sürüyordu. | Open Subtitles | وهذا الشخص ابدل الجيرات وساق مبتعداً، بهدوء وبطء |
Ve bu da kötü adam öldürülecek çünkü iyi adamın kardeşini vurdu. | Open Subtitles | وهذا الشخص السيء الذي قتل، لأنه أطلق النار على شقيق الرجل الجيد. |
Bunu senin adına çözebilecek bir tek insan var Ve bu da sensin. | Open Subtitles | وهناك شخص واحد يمكن أن يحدد لك هذا وهذا الشخص هو أنت نفسك |
Sınıfımızda birisi baş aşçıdır Ve bu kişi size yemek pişirecek bir adamın bildiği en muhteşem yemeği. | Open Subtitles | شخص ما في صفنا طباخ بارع وهذا الشخص سوف يطبخ لكم افضل وجبة عرفها الرجل |
Hartano denen herif yerlerini biliyor mu? | Open Subtitles | وهذا الشخص هارتانو يعرف كيف يجدهم ؟ |
Birileri buradaki zor kararları vermeli Ve bu kişi de benim. | Open Subtitles | على أحدهم أن يتخذ القرارات الصعبة وهذا الشخص هو أنا |
Burada, filmime kadın karakter bulmak için taşaklarımı patlatıyorum Ve bu herif gidip bir tanesini kucağıma düşürüveriyor. | Open Subtitles | ها انا احبط نفسي احاول ان اجد شخصيه نسائيه لفلمي وهذا الشخص يذهب ويتصيد واحده انا اضعها في الحسبان |
Kız ve Bu adam..bir şekilde birbirlerine bağlıydılar | Open Subtitles | وحدد هو وهذا الشخص المكان والزمان وانتهت هكذا |
Ve Bu adam bana pek de alkolik gibi görünmüyor. | Open Subtitles | وهذا الشخص لا يبدوا لي على أنه مدمن كحول |
Senin adamların ölüyor ve Bu adam bunun eğlenceli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أشخاصك ، وهذا الشخص هُنا يعتقد أن الأمر مُضحك |
Büyük annemiz ölüyordu ve Bu adam kayakla geziye çıkmıştı. | Open Subtitles | جدتنا كانت تحتضر وهذا الشخص ذهب لرحلة تجديف |
Bu adam bana Amerikan elçiliğinden olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وهذا الشخص قال إنه من السفارة الأمريكية |
Adını bilmiyorum ama... Bu adam bu adam ve Bu adam. | Open Subtitles | لا أعرف اسمه لكن ... هذا الشخص وهذا الشخص |
Ve bu meydana atlıyor, onunla askeri araçların zırh noksanlıkları hakkında çekişmeye başlıyorlar. | Open Subtitles | وهذا الشخص قفز إلى المنصة وبدأ بتحديه حول نقص قوات الدفاع لسيارات الهامفي |
Tek bir birey, umudun yaşaması için yeterlidir Ve bu birey siz olabilirsiniz. | TED | إن شخصاً واحداً هو كافٍ لإيجاد الأمل، وهذا الشخص قد يكون أنت. |
Şu anda iki arkadaşım hapishanede oturuyor Ve bu kişi onlara yardım edebilir. | Open Subtitles | لدي صديقتان تجلسان فالسجن حاليا وهذا الشخص قد يمكنه مساعدتهم |
Niye birisi -- tabi bu kişi diğer her şeyiyle son derece normal, aklı başında ancak annesini görünce yanılgı devreye giriyor ve annesi olmadığını söylüyor. | TED | لماذا شخص ما -- وهذا الشخص صافي التفكير تماما وذكي في كل الأحوال، ولكن حين يرى أمه، يجتابه الوهم ويقول أنها ليست أمه. |
Kozlow denen herif babamdan listeyi zorla almak için benim peşime düştü. | Open Subtitles | وهذا الشخص(كوزلو) يسعى خلفى... ... ليُجبر والدي على تسليمه لها. |
O kişi de Rus, hapishanenin içinde ve sen değildi ama. | Open Subtitles | وهذا الشخص كان, كما تعلم, روسي وداخل السجن وليس انت. |
Ve beni soyan bu herif, umarım... | Open Subtitles | وهذا الشخص الذى يسلبنى ملابسى, اتمنى ان |