"وهذا فقط" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ve bu sadece
        
    • Bunlar sadece
        
    • sadece bu
        
    Ve bu sadece ilk birkaç gün ve sadece Britanya. TED وهذا فقط بعد مضي بضعة أيام، وفي بريطانيا فقط.
    Ve bu sadece yaşam süresi boyunca olan CO2. TED وهذا فقط هو ثاني أوكسيد الكربون من دورة الحياة.
    Ve bu sadece bir fare beyni. İnsan beyninden çok daha küçük. TED وهذا فقط مخ الفأر. وهو أصغر بمراحل من المخ البشري.
    Üstelik Bunlar sadece gelecek birkaç bin yıl. TED وهذا فقط ما سيحدث خلال الألف سنة القادمة.
    Yüz milyarlarca yıldız milyarlarca defa tekrar tekrar dönen galaksiler ve görebildiğimiz sadece bu. Open Subtitles مئات الملايين من النجوم ومليارات من المجرات وهذا فقط ما نستطيع رؤيته
    Doktorlar yakından izliyorlar Ve bu sadece bir önlem. Open Subtitles لقد فحصني الأطباء عن قرب, وهذا فقط للإحتياط.
    Ve bu sadece ortaya çıkma zahmeti gösterdiğinde oluyor. Open Subtitles وهذا فقط عندما تُكلف نفسك مشقة الظهور على الإطلاق
    Ve bu sadece yarısı ediyor. Open Subtitles بناء على نطاق التبادلات المعنية وهذا فقط نصفه.
    Ve bu sadece birbirlerine yaptıkları. Open Subtitles وهذا فقط ما يمكن أن يفعلوه لبعضهم البعض.
    Ve bu sadece birbirlerine yaptıkları. Open Subtitles وهذا فقط ما يمكن أن يفعلوه لبعضهم البعض.
    Ancak bundaki püf nokta Ve bu sadece test için, bundaki püf nokta şu, bu şey en başında 100 faktörle ölçeklenebilir olacak şekilde tasarlandı. TED ولكن السر وراء هذا -- وهذا فقط للاختبار -- السر أن هذا الشيء تم تصميمه منذ البداية ليكون مصغرا 100 مرة.
    Sonra diğer eşler ve tayfa, ardından cariyeler gelir Ve bu sadece Boraqchin'in kampı. TED وبعدها نجد الزوجات الشابات والطاقم، ثم المحظيات... وهذا فقط مخيم برقشين.
    25 kişiyi öldürdü Ve bu sadece bildiğimiz kadarı. Open Subtitles . قتل 25 شخص ، وهذا فقط ما نعرفه
    Ve bu sadece şeker kamışlı helikopterimi çalıştırmak için. Open Subtitles وهذا فقط لكى تعمل يا حلوة القصب
    Ve bu sadece dövmelerden duyulan pişmanlık. TED وهذا فقط الندم حيال الوشم.
    Ve bu sadece aramızda kalacak, tamam mı? Open Subtitles وهذا فقط بيني وبينك . حسناً؟
    Ve bu sadece bu sadece beni çok gururlandırıyor. Open Subtitles وهذا فقط ... يجعلنى فخوراً للغاية
    Beyninde bir Tok'ra ortak yaşamı öldü, hafızan değiştirildi ve bilincin bilgisayara aktarıldı ve tekrar sana aktarıldı, ve Bunlar sadece bir başlangıç. Open Subtitles بعض الخلايا توفيت في مخك ذاكرتك و وعيك انتقلا الى الحاسوب ومرة أخرى في جسمك وهذا فقط للمبتدين
    Ve Bunlar sadece Amerikalılara, en kötüsü olmadıklarını biliyoruz. Open Subtitles وهذا فقط بخصوص اليانكيز، ونحن نعلم بأنّهم ليسو الأسوأ
    Bu adamın, bu insanlara yaptıklarından sonra bile 6 aydan daha fazla ceza verilmedi, ...üstelik Bunlar sadece bizim bildiklerimiz. Open Subtitles هذا الرجل لم يقضي اكثر من سته اشهر متواصله بدون عمليات الهجوم الجسدي علي افراد اخرين وهذا فقط ما استطعنا العثور عليه
    Dört numaralı Oz'luyum, ve sadece bu beni... özel hissettirdi. Open Subtitles لأنني هناك لست الأم أنا الممثلة الرابعة، وهذا فقط جعلني أشعر... بالتميز.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more