Yapma dostum, bendeki hepsi bu. | Open Subtitles | فصيل عبد الواحد، والرجل، وهذا هو كل ما أملك. |
Söylediğim gibi ayrılacağını söyledi ve ben de umursamadım hepsi bu kadar. | Open Subtitles | قلت لك. قالت كان أكثر، وهذا هو كل ما يهتم. |
- Sabah paketi ona bıraktım, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد أوصلت لها الطرد في الصباح وهذا هو كل ما فعلته |
Seni seviyorum, sen beni seviyorsun, önemli olan da bu. | Open Subtitles | أنا أحبك و أنت تحبينى وهذا هو كل ما يهم |
O nişanlımı öldüren iblis, ve bilmem gereken tek şey bu. | Open Subtitles | انه شيطان الذي قتل خطيبي، وهذا هو كل ما تحتاج إلى معرفته. |
O sadece çok sıradan, söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | كان عادل جدا... العاديين ، وهذا هو كل ما أستطيع... |
O ortak var hepsi bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما لدينا من القواسم المشتركة. |
- Evet, gönderilenin hepsi bu. | Open Subtitles | نعم، وهذا هو كل ما في وإرسالها. |
Diyeceklerimin hepsi bu kadardı. | Open Subtitles | لذلك، وهذا هو كل ما لدي لأقوله. |
Sana anlatabileceğimin hepsi bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما أستطيع أن أقول لك. |
hepsi bu Frank. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما هناك، فرانك. |
hepsi bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما هو. |
hepsi bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما هو. |
Bu konuda söyleyebileceklerimin hepsi bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما يجب أن أقوله |
Hatırladıklarımın hepsi bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما نتذكر. |
Biz birbirimize sahibiz, ve önemli olan da bu. | Open Subtitles | طالما نحن معاً وهذا هو كل ما يهم |
Şu an buradasın. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | أنت هنا، وهذا هو كل ما يهم. |
Birbirimize sahibiz ve ihtiyacımız olan tek şey bu. | Open Subtitles | لدى كل منا الاخر وهذا هو كل ما نحتاجه فعلاً |
Meliorn yaşıyor. Önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | ميليرون على قيد الحياة وهذا هو كل ما يهم |
Bu konuda tek söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما يمكن أن يقال بهذا الشأن |
Tek söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | وهذا هو كل ما أستطيع أن أقول لك. |