"وهمست" - Translation from Arabic to Turkish

    • fısıldadı
        
    • fısıldadım
        
    Sonra kızlarımı kucağına aldı ve kulaklarına fısıldadı. Open Subtitles ومن ثمّ أخذت طفلتاي واحدة على كلّ فخذ وهمست في آذانهما
    Ve bir ruh kulağıma bu kaçırma gizeminin sadece diğer tarafa gidip ve gelen bir adam tarafından çözüleceğini fısıldadı Open Subtitles وهمست روح في أذني لن يحل لغز هذا الإختطاف سوى رجل يدرك طريقة عمل الجانب الآخر
    ''Michael'' diye fısıldadı. ''Kuzenin Donnell dün gece öldürüldü, Cadılar Bayramında, Stockon'da bir ev partisinde.'' TED وهمست قائلاً: "مايكل، قُتل ابن عمك دونيل الليلة الماضية، في عيد الهالوين، في حفلة منزلية في ستوكتون."
    Oğlumu koynuma soktum ve defalarca fısıldadım... Open Subtitles حملت ابني بالقرب مني وهمست مراراً وتكراراً
    "Eğildim ve kulağına sırrımı fısıldadım." Open Subtitles "ثم انحنيت وهمست بالسرّ إلى أذنه.
    Ve sonra eğilip fısıldadım. Open Subtitles ثم أنحنيت وهمست
    Laura beni öptü ve kulağıma katilin ismini fısıldadı. Open Subtitles قبّلتني "لورا" وهمست بإسم القاتل في أذني
    "Gözlerimiz kenetlendi, ellerimiz birbirine değdi, ve kulağıma fısıldadı, Open Subtitles "أعيننا تقابلت،وأيدينا تلامست" "وهمست في أذنى"
    O da kulağıma fısıldadı. Open Subtitles فانحنت نحوي وهمست في أذني.
    Bana yardım et diye fısıldadı. Open Subtitles وهمست فقط، "ساعدني". شاكوسكي:
    Kulağıma fısıldadı. Open Subtitles وهمست في أذني
    Teşekkürler diye fısıldadım. TED وهمست: "شكرًا لك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more