"وهي كانت" - Translation from Arabic to Turkish

• O da
• ve o
• kadın da
• O ise
• kız da

Çocuk bir gün karşısına çıkıvermiş. O da çalışma ortağı arıyormuş zaten.
لقد أتى ظهر في أحد الأيّام وهي كانت تبحث عن شريك للدّراسة

Bilesiniz diye söylüyorum, ben üniversite birinci sınıftım O da lise sondaydı.
لمعلوماتك، كنت طالباً في السنة الأولى وهي كانت في سنتها الأخيرة

Bir süre sonra fikirleri de uyuşmamaya başlamış. Bir süre sonra adam onu genç bir model için terk etmiş. O da fazla bir süre yalnız ve tek başına kalmış.
وبدات تتحدث بعد فترة , كيف خانها مع عارضة شابة وهي كانت وحيدة ولم تطلب الكثير

Ve... o iyileştirici medikal bilgilerini kullanıyordu tek kurtulanı yaşatmak için.
وهي كانت تستخدم خبراتها الرائعة في الطب كي تنقذ الناجي الوحيد

9 yaşındaydım ve o çocuk bakıcılığının son dakikasındaydı.
كنت بعمر التاسعة وهي كانت جليسة أطفال أخر لحظة

Kapkaç yaptılar ve kadın da bunu polislere söyleyecekti.
لقد قاموا بعملية نهب وهي كانت ستخبر الشرطة

Evet sen onu istiyordun, O ise yeni memeler ve onları etrafta gezdirmek için lüks bir araba.
نعم ,انت كنت تريدها ,وهي كانت تريد اثداء جديدة وسيارة راقية لنقلهم

Evet, yapmıyorduk, üstelik. Ben meşguldüm ve O da meşguldü ve...
لكننا لم نكن كذلك فقط كنت مشغولة وهي كانت مشغولة

Ama eve geldiğimde kapı açıktı, O da yerde yatıyordu.
لكن عندما وصلت إلى هناك كان الباب مفتوحاً وهي كانت مستلقية على الأرض

Ben gitar üstadı olacaktım, O da sahne kıyafetlerimi tasarlayacaktı.
كنت سأصبح بطل قيتار وهي كانت ستصمم ملابس المسرح

Ben ona, O da bana vurulmuştu. Her ikiniz de bunu biliyordunuz.
كنت مغرماً بها وهي كانت مغرمة بي وأنتما تعلمان ذلك

Ben 12, O da 19 yaşındayken Julie ortadan kayboldu.
عندما كنت في الثانية عشر وهي كانت في التاسعة عشر، جولي اختفت.

O da kimsenin, benimle buluştuğunu bilmesini istemedi.
وهي كانت لا تريد لأحد أن يعرف بأنها قابلتني

Bir taraftan gök gürültüsü, diğer yandan yağmur ve O da aynı böylesine güzel bir tablonun içinde yer alıp benimle yemek yiyip sohbet edebilmek için yanıp tutuşurdu.
الرعد يدوي، والمطر ينهمر وهي كانت كالمتوقدة أمام تلك الصورة تتحدث إليّ

ve o zaman yanımdaydı.
تعرف,مررت بأوقات صعبه وهي كانت هناك من اجلي

Senin ve o kızın o gece şans eseri orada olman ve sizi bir araya getiren şey de şanstır.
أنت محظوظ كونك كنت هناك في تلك الليلة وهي كانت هناك والحظ هو ما جمعكما سوياً

Güvenilir, iyi erkek, ve o çılgındı berbat bir kader arkadaşıydı.
المستقر , الرجل الجيّد وهي كانت صاحب الإفساد و الجنون

Oğlan on yedi yaşında, kadın da fena sayılmazdı.
الرجل بالسابعة عشر مـن عمـره وهي كانت أنيقة

Ben Kasabalı'ydım, O ise Telli.
لقد كنت ريفيًا , وهي كانت شجاعة

İkisi de biyolog. Adam profesör, kız da onun asistanı.
جميعهم علماء أحياء, هو كان أستاذاً وهي كانت مساعدته