"وهي من" - Translation from Arabic to Turkish

    • o
        
    • ve
        
    Bu gezegenden tek çıkış var, o da benden geçer. Open Subtitles هنالك طريقة واحدة للخروج من هذا الكوكب, وهي من خلالي.
    Çünkü o öyle büyütülecek bir sesi ve tecrübesi olmayan sıradan bir kızdı ama adı afişlerde Deandra'yla birlikte yer alıyordu. Open Subtitles لأنها كانت مجرد فتاة مع صوت لا بأس به بدون أي سيرة ذاتية وهي من كانت في قمة العناوين مع دياندرا
    Giriş yasak. o halde uzak dur. Open Subtitles وهي من اختصاصه الآن ايضا وهو لايسمح بتجاوزها ، لذا ابقى ضمن المسموح لك
    Annem tüm hayatını iyileştirmeye adadı ve şimdi bunca insanı öldürdü. Open Subtitles ‫أمضت والدتي حياتها في علاج الناس ‫وهي من قتلت كل هؤلاء
    Okuma-yazma bilmeyiş hakkında yaptığımız araştırmadan, ve bu bir çayhanedeki bir adam. TED وهي من دراسة قمنا بها عن الأمية، وهي لرجل في محل بيع الشاي.
    Ben ona yardım edeyim dedim ama o beni defetti. Open Subtitles حسناً، لقد عرضت عليها المساعدة وهي من لم تقبل
    o korse iyi olanlardan bir de. İçinde işeme deliği falan var. Open Subtitles وهي من النّوع الجيّد، أتعلمين، مع فتحة البـول فيهما.
    İşte ben o kızla eve gidip televizyonun karşısında patlamış mısır yemek istiyorum. Open Subtitles انا متأكد من أنني أريد الذهاب معها وهي من أريد أن آكل الفشار معها
    Ne yazık ki sadece 1100 dolarım var o da uçak bileti için zaten. Open Subtitles اوه, حسناً, أخشى أنّ كل مالدي هو 1100 دولار فقط وهي من أجل التذاكر وحسب
    o günlerde Fransız halkı çok duyarlıydı. o da bunun bedelini ödemek zorunda kaldı. Open Subtitles في ذلك الوقت كان الفرنسيون سريعي التقلب وهي من دفَعَت الثمن
    o yetenekli bir kızdır. Muhtemelen şu an olduğumuzdan daha güvenli bir yerdedir. Open Subtitles هي فتات ذكية، وهي من المحتمل، بأنّها في مكان آمن أكثر منّنا، أليس كذلك.
    Ailesi öldürüldükten sonra Stahl'ı o büyütmüş. Open Subtitles وهي بالقرب من دالاس وهي من ربته بعد ان قتل والداه
    Onu bulmalıyız, önceliğimiz o. Open Subtitles وهي بحاجة إلى المساعدة , وهي من أولوياتنا
    Bu kitap, o kara ejder.. Bişeyler yapmalıyız Open Subtitles ذلك التنين الأسود، وهي من سيأخذنا إلي هُناك.
    Bazı kişisel detaylar için istekli ve meraklı olan han sahibi bir yarışma öneriyor: En iyi hikâyeyi anlatan kişi, akşam yemeğiyle ödüllendirilecek. TED وبطبعه الحشري والتواق لمعلوماتهم الشخصية، يقترح صاحب النُزل مسابقة وهي: من يُخبرنا أفضل حكاية يحصل على عشاء مجاني.
    Bankalar, kredi kartı şirketleri ve diğer finansal kurumlar bizi kişisel olarak tanımıyorlar, ama kredi notumuz sayesinde bize bir şekilde güvenebiliyorlar. TED البنوك وشركات بطاقات الائتمان والمؤسسات المالية الأخرى لا تعرفنا معرفة شخصية، ولكن لديهم طريقة للوثوق بنا، وهي من خلال نقاط الأهلية الائتمانية.
    mtDNA anneden kişiye aktarılıyor ve anneye annesinden bu şekilde ilk kadına kadar. TED تحصل على الحمض النووي الميتوكوندريائي من أمك وهي من أمها هكذا رجوعا إلى الامرأة الأولى
    Geçen yaz fena halde fıstıklaştı ve anlaşılan bunun farkında değil çünkü hala seninle konuşuyor, oynaşıyor vesaire. Open Subtitles لقد اصبحت مثيرة للغاية نهاية الصيف الماضي وهي من الواضح انها لم تدرك هذا بعد لانها لا تزال تتحدث معك وتغازلك
    Sevindirici olan, sabit olması. Diğer Kopyacılar ona hammadde getirecek ve bunlar yenilerinin yapımında kullanılacak. Open Subtitles و الأنباء السارة وهي من المُحتمل أن ثبات قد يجلب مُكرر آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more