"ووضعناه" - Translation from Arabic to Turkish

    • koyduk
        
    • tıktık
        
    Flint'in aylardır neden bağırdığını kanıtladık, ve dünya görsün diye bunu internete koyduk. TED قمنا بتقديم إثبات عمّا كانت تعاني منه مدينة فلينت لشهور، ووضعناه على الإنترنت كي يراه العالم.
    Bunları yüksek voltajlı bir kaynağa bağlayıp plastik bir çerçeveye gerilmiş şeffaf bir lastik parçasının yanına koyduk. TED ووصلناه بتيّارٍ عالي التوتّر ووضعناه قرب قطعةٍ شفّافةٍ من المطّاط بعد تمديده على إطارٍ من البلاستيك.
    Bu yüzden, sahte bir polis tuttuk ve Kevini bağlayıp dolaba koyduk. Open Subtitles لذا،إستأجرنا شرطيا مزيف ونحن ربطنا كيفين ووضعناه في الحجرة.
    Onu aradık, kelepçeleyip arabaya tıktık. Open Subtitles قمنا بتفتيشه ووضعنا عليه الاصفاد ووضعناه في السيارة
    Onu aradık, kelepçeleyip arabaya tıktık. Open Subtitles قمنا بتفتيشه ووضعنا عليه الاصفاد ووضعناه في السيارة
    Evet, çünkü burada... Onu uyandırıp sonra da bir kafese tıktık. Open Subtitles ... نعم،لإنه بهذا المكان نحن أيقظناه ووضعناه فى قفص
    Claybourne'la birlikte taşıyarak onu çalıların içine koyduk. Open Subtitles كلايبورن وأنا حملناه ووضعناه في الأحراش
    İdareli kullanıp oraya koyduk. Open Subtitles - لقد قمنا بجرده ووضعناه هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more