Bu hiç de alıştığımız bir şey değil, ve söylemeliyim ki, bunu ilk gördüğümde, önsezilerim büyük bir şok yaşadı, | TED | إنه شيء لم نعتد عليه. ويجب أن أقول أنني عندما رأيت هذا لأول مره صدمت، |
Onunla çok vakit geçirmiştim, ve söylemeliyim ki seninle aynı fikirde değilim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقت كثير معها ويجب أن أقول أننى لا أوافق على هذا |
Ve şunu söylemeliyim ki, aranızda bir benzerlik oluştu. | Open Subtitles | ويجب أن أقول أن هناك تشابة كبير |
Ve şunu söylemeliyim ki Ted bu kanunu çoğu zaman desteklemiş. | Open Subtitles | ويجب أن أقول أيّد (تيد) هذا الشيء مراراً وتكراراً |
Benden ayrılmaya hazırlanıyorsun ama söyleyeyim, bu büyük bir hata. | Open Subtitles | أنت تستعدين لهجري، ويجب أن أقول لك إنها غلطة كبيرة. |
Ve söylemek zorundayım, bence o notlar sahte. Siz... | Open Subtitles | ويجب أن أقول بأن في إعتقادي أن تلك المذكرات مزيفة |
Ve itiraf etmeliyim ki, sana acıyorum. Sırf hamilesin diye insanlar, yapmak istediğin şeylere dik dik bakıp seni durdurmak istiyorlar. | Open Subtitles | ويجب أن أقول ، أنا أتعاطف معكِ ، لقد تفهمت كيفتحاولالناسإيقافكِعنفعلكل ماتحبينه.. |
İkna edebilecek bir şey ve söylemem gerek, çok daha iyi bir hikaye. | Open Subtitles | حسناً، إنّه أمر يُمكن تصوّره، ويجب أن أقول أنّها قصّة أفضل بكثير. |
Elbette duyduk. Şunu da söylemeliyim ki, siz olmasaydınız, hiçbirimiz burada olmazdık. | Open Subtitles | بالطبع سمعت عنك، ويجب أن أقول أنه لولاك لما كان أينا هنا |
Silâhlı soyguncu, bir süredir seni izliyordum ve söylemeliyim ki, oldukça etkilendim. | Open Subtitles | أيه الرجل المسلّح كنت أراقبك ويجب أن أقول أنى متأثر |
Williamsburg'da kendi çörek işletmemiz var, ...ve söylemeliyim ki, işimizde gayet iyiyiz. | Open Subtitles | ويجب أن أقول ، نحن نقوم به بشكل جيد جدا. |
Tarifelerine baktım ve söylemeliyim ki çok etkilendim. | Open Subtitles | لقد ألقيت نظرة على نشرة الإصدار الخاص بك، ويجب أن أقول أنني معجب جداً. |
ve söylemeliyim ki sonuçlar pek de iyi değil. | Open Subtitles | ويجب أن أقول أنهم لا جيدة جداً. |
Ve şunu söylemeliyim ki Ted bu kanunu çoğu zaman desteklemiş. | Open Subtitles | ويجب أن أقول أيّد (تيد) هذا الشيء مراراً وتكراراً |
Benden ayrılmaya hazırlanıyorsun ama söyleyeyim, bu büyük bir hata. | Open Subtitles | أنت تستعدين لهجري، ويجب أن أقول لك إنها غلطة كبيرة. |
Ve söylemek zorundayım ki hiç daha iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | ويجب أن أقول أني لم أشعر بمثل هذا الارتياح |
Çok çekici ve hassastı, itiraf etmeliyim, ondan etkilenmiştim. | Open Subtitles | كان فاتناً جداً وسريع التأثر، ويجب أن أقول إني وجدتُ هذا جذاباً |
Seni izliyordum, Vibe, ...ve söylemem gerek ki, son derece büyük hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد كنت أشاهد لك، فيبي، ويجب أن أقول أشعر بخيبة أمل شديدة. |