"ويجعلنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    " Şimdiyse krize girdiler ve kendilerini Irak'ta gibi hissediyorlar " Open Subtitles ♪ الآن هم في شق ويجعلنا ذلك كأننا في العراق ♪
    Yani, bizden daha zengin, daha mutlu seks hayatları daha ilginç insanların görüntülerinin bombardımanı altında yaşıyoruz ve kendimizi kötü hissediyoruz. Open Subtitles أقصد, دائماً ما نستاء من تلك الصور للناس الذين هم أغنى منا وأكثر سعادة ويحظون بجنس أحسن منا ويجعلنا نشعر بالسوء
    Bizleri diğer insanlara yakınlaştıran ve onların hissettiklerini bize hissettiren oksitosine sahibiz. TED فنحن نملك الأوكسيتوسين لكي نتواصل مع الآخرين ويجعلنا نشعر بنفس المشاعر التى يحسها الأخرون.
    İnşallah artık daha iyi olur ve biz de onunla gurur duyarız. Open Subtitles أتمني أن يكون حسن السلوك الآن ويجعلنا فخورين به
    Sonra soyundu ve biz de soyunmak zorunda kaldık. Open Subtitles ومن ثم يخلع قميصه وسراويله ويجعلنا نقوم بالمثل
    En iyi aşk ruhumuzu uyandıran... ve bize daha fazlasını verendir... kalbimizi ateşe verip... aklımıza huzur doldurandır. Open Subtitles أفضل الحب هو من النوع الذي يوقظ الروح ويجعلنا لتصل الى أكثر من ذلك ، أن النباتات النار في قلوبنا
    Kumar oynayacak yaşta olduğunu kanıtlamak ve her kumarhaneye girebileceğinden emin olmak için. Open Subtitles وهكذا يرى الموزع أنك بلغت العمر المناسب لتلعب. ويجعلنا مختلفين في جميع صالات القمار.
    Kumar oynayacak yaşta olduğunu kanıtlamak ve her kumarhaneye girebileceğinden emin olmak için. Open Subtitles وهكذا يرى الموزع أنك بلغت العمر المناسب لتلعب. ويجعلنا مختلفين في جميع صالات القمار.
    Peki. Başka bir ev alacağım, başka komşularım olacak ve bırak da orada yaşayayım. Open Subtitles حسناً سأجعل جاراً اخر يشتري البيت ويجعلنا نعيش به
    Madde 288'de belirttiği üzere adam kaçırmak için teşebbüs, ikna etmek, liderlik ve yataklık eden, yalan ve yanlış sözler ile kandıran herkes suçlu bulunur. Open Subtitles كل شخص لديه هدف ويجعلنا طعما ويعدوننا بوعود زائفة
    Bilinçaltımız, binlerce hesap yapar ve biz daha fark etmeden ne olduğunu kavrar. Open Subtitles العقل الباطنُ لدينا يصنعُ العديد من الإحتسابات ويجعلنا نحكُمُ على الأشياء، حتى بدون تيقّننا منها.
    ve vergi mükelleflerinden tek bir kuruş bile almadan bize trilyonlarca dolar kazandırır. Open Subtitles ويجعلنا نحافظ على تريليونات الدولارات من دون أن ننفق قرشًا واحدًا من دخل الضرائب
    Müzisyen örüntüyü oluşturur ve bizim bir çözülüm ummamızı sağlar bizi zapteder ve beklettirir. Open Subtitles ينشأ الموسيقي النمط ويجعلنا ننتظر حل ويبتعد ليجعلك تنتظره
    Müzisyen bir patern yaratır ve sonunu kestirmemizi ister... sonra da sonu geciktirir. Open Subtitles الموسيقار يصنع نمطاً ما ويجعلنا نتنبأ الحل ويتأخر ليجعلك تنتظره.
    Bizler onun tanıklarıyız ve Kutsal Ruh bizimle ve bizi güçlü kılıyor. Open Subtitles نحن شهودا له والروح القدس معنا ويجعلنا اقوياء
    Ama kibir bizi kör eder. ve hata yapmamıza neden olur. Open Subtitles ولكن الغرور يعمينا ويجعلنا نرتكب الأخطاء.
    Biliyorsunuz ki sorular ve merak, tıpkı Maddie'ninki gibi, bizi öğretmenlerimize çeken mıknatıslardır ve bunlar bütün teknolojinin ya da eğitimdeki moda sözcüklerin ötesine geçer. TED إن أسئلة وفضول كالذي عند مَادِي هي كمغنطيس يجذبنا نحو مدرسينا، ويجعلنا نتخطى كل التكنولوجيات أو الكلمات الطنانة في التعليم.
    Bizi, insanlara temasa geçmekten korkar hale getirir. Kalbin halihazırda dayanılmaz bir şekilde acıyorken kendini reddedilme ve kalp kırıklığı olasılığına neden açasın ki? TED ويجعلنا خائفين من أن نأخذ زمام المبادرة، والسبب: لماذا تضع نفسك في موقف يمكن أن تُرفض فيه أو تصاب بالألم عندما يكون قلبك متألمًا أكثر مما يمكنك الاحتمال؟
    Bize acı çektirir ve havalara uçurabilir. TED يجعلنا نعاني ويجعلنا نحلق عاليًا.
    Şunu düşünüyor olabilirsiniz, eğer "Neden?" diye sormak, bize sıkıntı aşırı öz güven ve hata getiriyorsa muhtemelen öz farkındalığımızı da artırmayacaktır. TED لذلك فقد تتساءلون إذا كان سؤال "لماذا؟" يصيبنا بالاحباط والثقة الزائدة ويجعلنا على خطأ فعلى الأرجح أنه لن يزيد من وعينا الذاتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more