"ويحظى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Sadece kart oynayıp biraz para kazanacağımı ve iyi vakit geçireceğimi sanmıştım. Open Subtitles خلتُ بأنّنا سنلعب الورق، وأجني القليل من المال، ويحظى الجميع بيومٍ هانئ
    Evsiz bir çocuğun sokaktan kurtulup bir yatağa kavuşması için bir yer yoktu ve hâlâ da yok. TED لم يوجد ولا يزال لا يوجد أي مكان للقاصر المتشرد ليترك الشارع ويحظى بسرير.
    Kocan olimpik bir atlet olabilir ve ordan da harika bir aktörlük kariyeri yapabilir. Open Subtitles زوجك قد يكون رياضياً، ويحظى بمسيرة فنية رائعة.
    Bütün kömürlerini yer ve mışıl mışıl uyur. Open Subtitles انه يأكل كل الفحم ويحظى بالكثير من النوم
    Bütün kömürlerini yer ve mışıl mışıl uyur. Open Subtitles انه يأكل كل الفحم ويحظى بالكثير من النوم
    Senin baban güzel bir haftasonu için dışarı çıkıyor ama benimki işsiz ve üzgün. Open Subtitles أباك يسافر بعطلة جميلة ويحظى بالمرح وأبي عاطل وحزين
    Sen neden bir şeyler öğrenip topluma tekrar katılmaya ve normal bir hayata kavuşmaya çalışmıyorsun? Open Subtitles ولما لا يتعلم شيئاً كي يستطيع أن يختلط بالمجتمع ويحظى بحياة طبيعية؟
    Tamamdır, sakinleşin ve gösterinin keyfine varın, tamamdır? Open Subtitles .جيّد حسناً، ليهدأ الجميع ويحظى بالمرح، إتفقنا؟
    ve Williams, Brady'nin üstünü yukarı doğru çekip, sarkan göbeğinle dalga geçiyor. Open Subtitles وعلى ما يبدو ان ويليامز يشد قميصه ويحظى بفرح وهو يلعب بـ بطنه
    Birkaç çizik, morarma ve susuz kalma dışında gayet sağlıklı. Open Subtitles بصرف النظر عن وجود بعض النتوءات والكدمات وأنه جاف قليلاً ، فهو مُعافى ويحظى بصحة جيدة
    Her gün, gülünç bir kamburu olmasına rağmen açıkça yetenekli, gözlemci, işi bilen ve gördüğüm en becerikli ellere sahip birine rastlamıyorum. Open Subtitles ليس كل يوم أجد رجل وهو يعاني من تشوه بشع الذي موهوب بشكل واضح، ملاحظ، ماكر، ويحظى بأكثر يدين موهوبتين التي سبق وأن رأيتهما من قبل.
    Jarvis'i konuşturursak hapse girer ve Call da cevaplarını alır. Open Subtitles سنحظى بإعتراف (جارفيس) ونقوم بسجنه ويحظى (كول) بأجوبته
    ve sonunda bir yanıt alıyor. Open Subtitles ويحظى بردّ أخيرًا
    Bırak yesin ve eğlensin. Open Subtitles دعه يأكل ويحظى بوقته.
    Bugün Hades'i yenerse kendini affedecek ve yoluna devam etmek için yeni bir fırsat yakalayacak. Open Subtitles إذا هزم (هاديس) اليوم، فسيسامح نفسه ويحظى بفرصة أخرى ليمضي قدماً
    Onlarla birlikte oluyor ve iyi vakit geçiriyor. Open Subtitles - يخرج مع النساء ويحظى بوقت جيد - ... .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more