"ويخرج" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkar
        
    • giden
        
    • gelip
        
    • çıkacak
        
    • çıktı
        
    • ve dışarı
        
    • elini
        
    • gider
        
    • dışarı çıkıyor
        
    Hemoglobin kasınıza geçtiğinde şekli nispeten değişir ve oksijen dışarı çıkar. TED حين ينتقل الهيموغلبين إلى عضلاتك، يتغير الشكل بوضوح ويخرج الأكسجين.
    Helyum bölünür ve bir nötron dışarı çıkarken çok büyük bir enerji de açığa çıkar. TED ينشطر الهيليوم، ويخرج النيترون وتنتج طاقة هائلة.
    Limana gelen ve giden her şeye erişimi var. Open Subtitles يمكنه التدّخل في كلّ شيء يدخل ويخرج بالميناء.
    Buradan gelip geçen insanların hayatında bu kadar önemli bir yerinin olması... Open Subtitles وأن تكون جزء هام من حياة كل هولاء الناس انت تعرف كل من يأتي ويخرج الي هنا
    Bu koridordan geçecek ve bu kapıyı kullanarak binadan çıkacak. Open Subtitles سيتبع هذا الطريق ويخرج من هذا المبنى بواسطة هذا الباب
    On yedi yaşından beri bir çok kez tedaviye girip çıktı. Open Subtitles لقد كان يدخل للعلاج ويخرج كثيراً منالمرّاتمنذكان فيالسابعةعشرة.
    Zamanlaması hiç yok. Gelir ve gider, içeri ve dışarı. Open Subtitles ليس لديه اوقات معينة، إنه يأتي ويذهب ويخرج
    Biriyle konuşurken tüm dikkatlerini vermelerini istediğinde elini cebine sokup, kulağı çıkartır ve kulağa konuşmaya başlarmış. Open Subtitles وحين يريد التحدث لشخص ما لجذب انتباهه يوصل لجيبه ويخرج الأذن
    Çünkü bu olgun bir domates ve ışık domatesin içinde sekmeye devam ediyor, ve saniyenin birkaç trilyonda biri kadar süreden sonra dışarı çıkıyor. TED والضوء يرتدّ داخل الطماطم ويخرج بعد عدة أجزاء من التريليون من الثانية.
    Yahudiler kırmızı girip, pembe çıkar. Open Subtitles اليهود يذهبون في الأحمر ويخرج الوردي. هذا هو التقدم.
    "Gel" dersen çıkar. Open Subtitles فقط قل له اخرج ويخرج اعصر اعصر اعصر اعصر
    Sadece yemek yemek ve entel laflar etmek için oradan çıkar Open Subtitles ويخرج فقط ليأكل غذائنا ويطلق تعليقات ساخرة
    Buraya gelen giden herkesin yaptıklarından ben sorumlu tutulamam. Open Subtitles لا يمكنني تحمل مسئولية تصرفات كل شخص يدخل ويخرج من هذا المكان
    Bayan Collins'in evine gelip giden huysuz görünümlü bir adam gördün mü hiç? Open Subtitles هل سبق أن رأيتي رجل شريراً يدخل ويخرج من بيت دوتي كولينز؟
    - Onu görmedim ama çok gelen giden var. Open Subtitles لم أراها لكن كثير من الزحام يدخل ويخرج الآن
    Pilot çarpışmadan önce fırlamış ve sonrada geri gelip bombayı almış olabilir mi? Open Subtitles ويخرج قبل أن تقع الطائرة، وبعدها ربما عاد ليأخذ القنبلة؟
    Üzgünüm David, bundan sonra herkes ön kapıdan girip çıkacak. Open Subtitles الجميع يأتي ويخرج من الباب الأمامي لكي نستطيع إبقاء أعيننا على الأشياء
    Açık arttırmayı kazanacak ve Norseman'la birlikte kapıdan çıkacak. Open Subtitles وسيزايد على كل المشترين من أجل جهاز النورثمان ويخرج من الباب الأمامى بدون إراقه الدماء
    Steven Spence bir yüzükle içeri girdi ama yüzüksüz olarak çıktı. Open Subtitles ستيفن سبينس يدخل في يده الخاتم ويخرج من غيره
    Arı sokması gibi bir şey ya, içeri ve dışarı. sadece önceden olacağını biliyorsun. Open Subtitles إنها كلدغة النحله, يدخل ويخرج قبل ان تعلمي انه يحدث
    - Daha kötü mü? Karımın katilinin elini kolunu sallayarak çıkmasından daha kötü ne olabilir? Open Subtitles ماذا يمكن أن يكون أسوأ من الرجل الذي قتل زوجتي ويخرج وكأن لم يحدث أيّ شيء؟
    Arkadaşları ile dışarı gider, sonra eve gelir, beni döverdi. Open Subtitles ويخرج مع أصدثائة ويعود ليعطينى بعض اللكمات
    Eğer kerevite insanlardaki kaygı bozukluğunu tedavi eden ilaçların aynısı verilirse, rahatlayıp dışarı çıkıyor ve etrafı keşfediyor. TED وإن ناولت جراد البحر نفس الدواء الذي تستعمله الكائنات البشرية لمعالجة هذا الاضطراب، فيسترخي ويخرج من جحره ويكتشف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more