| Gitsin bir hastahanede çalışsın, it gibi para kazanır. | Open Subtitles | كان سيعمل في مستشفى ويكسب الكثير من المال |
| Çay servisi yapar, çok çalışır ve parasını hakkıyla kazanır. | Open Subtitles | ويعمل الشاي، يعمل بجد وبصدق ويكسب المال. |
| Sigorta parasının üstüne bir de %40 kazanır. | Open Subtitles | مقابل 60% من قيمتها ويكسب 40% فوق 100% |
| Andrew içgüdüleriyle savaşıyor ve kaybederek kazanıyor. | Open Subtitles | اندرو يحارب غرائزه الاساسيه ويكسب بالخساره. |
| Benden daha iyi görünüyor, benden daha çok kazanıyor fit, içmiyor, yemek bile yapıyor! | Open Subtitles | هو يبدو أفضل مني ويكسب أكثر مني هو ملائم, ولا يشرب وحتى أنه يطبخ |
| Ancak Joe Masseria'nın aksine Rothstein çalışmalarına meşru bir iş gibi yaklaşıyor ve şehirde ün kazanıyordu. | Open Subtitles | ولكن على عكس ( جو مازريا ) ( روثستين ) يتعامل بالإعمال المشروعة ويكسب سمعة في أرجاء المدينة |
| Sigorta parasının üstüne bir de %40 kazanır. | Open Subtitles | مقابل 60% من قيمتها ويكسب 40% فوق 100% |
| Her cuma akşamı, başka bir Çinli herif yüksek bahisli masaya gelip, rulet oynayıp tonla para kazanıyor amına koyayım. | Open Subtitles | في كل ليلة جمعة، يأتي صيني آخر إلى طاولة الرهان الكبير ليلعب الروليت، ويكسب مقدار كبير من المال. |
| bugün ise en çok onlar korumacılığı üstleniyor ve Maldiv ekonomisi vatozlar sayesinde her yıl 8 milyon dolar kazanıyor. | TED | اليوم، هم من أكثر المحافظين المتحمسين ويكسب الإقتصاد المالديفي بسبب أسماك شياطين البحر ما يزيد عن 8 ملايين دولار كلّ سنة. |
| İnsanları rahatlatıyor ve güvenlerini kazanıyor. | Open Subtitles | يجعل الناس تشعر بالاطمئنان ويكسب ثقتهم |
| Ve Öncüler dört puan kazanıyor. | Open Subtitles | ويكسب فريق "الكشافات" أربع نقاط. |
| Ancak Joe Masseria'nın aksine Rothstein çalışmalarına meşru bir iş gibi yaklaşıyor ve şehirde ün kazanıyordu. | Open Subtitles | ولكن على عكس ( جو مازريا ) ( روثستين ) يتعامل بالإعمال المشروعة ويكسب سمعة في أرجاء المدينة |