"ويمكننى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ve
        
    Bütün bunları dengelemeye çalışıyorum Ve tekrar aynı duruma düşebilirim. Open Subtitles انى لا اتكئ على شئ ويمكننى الرجوع الى الهاويه مجددا
    Ve ben iyi olan birçok şey görebiliyorum, tamam mı? Open Subtitles ويمكننى رؤية الجانب الجيد فى العديد من الأشياء, حسناً؟
    Kadın olduğum için doğal olarak daha tedbirliyim Ve sen yokken daha mantıklı düşünebilirim. Open Subtitles لكونى أمرأة ، فأنا أكثر حرصاً منك ويمكننى التفكير بوضوح بمفردى
    Duyuyorum Ve kulaklarımı kapıyorum ama işe yaramıyor. Open Subtitles ويمكننى سماعها وأحاول منع الصوت بواسطة يدى لكن الأمر لا يفلح.
    Acelemiz var, Ve bana verirsen hızlı gidebilirim. Open Subtitles اننا على عجلة ويمكننى الاسراع ان توليت القيادة
    Ve bir çiftin ne kadar devam edeceğini bir hafta önceden kestirebilirim. Open Subtitles ويمكننى التكهن نزولاً لأسبوع هى مدة دوام زواجكما.
    Şu anda nerede olduğunu Ve şişe çalındıktan nereye gittiğini biliyorum. Open Subtitles عندى فكرة جيدة عن مكانها ويمكننى معرفة أين كانت
    Evet, çünkü gözlemevinin yanında oturuyorum Ve gözlemevini senin merdivenlerinden görebiliyorum. Open Subtitles لاننى أعيش فى الدور الارضى ويمكننى أن اراكى
    Fakat zaman değişti, Ve bir istisna yapabilirim. Vav. Open Subtitles ولكن الاوقات تتغير ويمكننى ان امنحك استثناء
    Bunu hissedebiliyorum. Boşluğa düşüyoruz, sen Ve ben. Open Subtitles ويمكننى الشعور به ، انا وأنتِ نسقط عبر الفضاء
    "Elimde ustura vardı Ve başına sıkıca sarılıp, boğazını kesebilirdim." Open Subtitles كان لدى شفرة حلاقة فى يدّى ويمكننى أن أسحبه وأحزّ حنجرته
    Ve onun tepkisinden anladığım, o da bunu biliyor. Open Subtitles ويمكننى تخمين رد فعله .. لقد كان يعلمه أيضاً
    Ve sana fikir vermesi için gelinliğimi gösteririm. Open Subtitles ويمكننى ان أريكِ فستان زفافي .ليعطيكي بعض الأفكار
    süredir çalışıyoruz Ve raporlara... Open Subtitles ويمكننى القيام بالأمر إذا ألقيت نظرة علي الصفحة الثانية أنا آسف، الصفحة الثالثة
    Kocan güçlü Ve enerjik. Dışarı çıkacağım Ve iş bulacağım. Open Subtitles زوجك لازال قوى ولديه المزيد من الطاقة ويمكننى الخروج والحصول على وظيفة
    Ben çok değerli biriyim Ve müttefiklerime karşı çok cömert olabilirim. Open Subtitles انا رجل صاحب ثروة عظيمة ويمكننى ان أكون كريما جدا مع حلفائى
    Evet, şu güzel ışıklara bir bak insanlar karınca gibi görünüyor Ve buradan evim bile gözüküyor! Open Subtitles نعم أنظر إلى كل تلك الأضواء والناس يبدون مثل الحشرات ، ويمكننى رؤية منزلى من هنا
    Biliyorum ki İmparator da sizin gibi güçlü Ve samimi bir kraliçenin tahtta olmasına çok sevinecek. Open Subtitles الإمبراطور سيبتهج لأنه يوجد ملكه قويه وودوده على العرش ويمكننى القول لكِ ما سيزيد بهجتي
    Bu sayede lizozomal proteini işaretleyecek daha fazla mannoz hekzafosfat oluyor Ve yeter miktarda enzimi hücrelere dağıtabiliyorum. Open Subtitles لذا يمكننى ان احصل على 6 مانوز فوسفات في بروتين ليسوسومال ويمكننى ان اسم كمية اكثر فاعلية من الانزيم في الخلايا
    Arkadaşlarım beni bırakıp gitti, kızın benimle konuşmuyor Ve artık sana bakacak yüzüm yok. Open Subtitles لقد ذهب أصـدقـائــى إبـنـتـك لـن تـتـحـدث مـعـي ويمكننى بالكاد أن أنظـر اليك في عينــك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more