"ويهمس" - Translation from Arabic to Turkish

• fısıldar
• fısıldıyor

Kafanın içine girer ve korkunç fikirler fısıldar.
انه يدخل الي رأسك ويهمس بتلك الافكار المريعة

Seni o kollarıyla sarar, ne kadar güzel olduğunu fısıldar.
يعانقك بذراعيه,ويهمس لك كم أنتى جميله

Sonra Datak baskın yapar, kulağına fısıldar ve birden bilgi akar gider.
إلى أن يتدخل (داتاك) ويهمس في اذنك وفجأةتظهركل المعلومات.

Bu dünyaya erişmek istiyor. Ve gözükara birisine ulaşıp fısıldıyor.
يودّ ولوج هذا العالم لذا يتودد ويهمس إلى اليائسين.

"Bana gel" diye fısıldıyor ve karanlığa düşmeni sağlayıp ruhunu emiyor.
"ويهمس"تعالإليّ, و يحتجزك في الظلام و يمص روحك

Karısına fısıldar:
:ويهمس لزوجته

Sanki gece yatağımın üzerinde süzülüyor ve bana fısıldıyor.
يحوم فوق سريري في الليل ويهمس في أحلامي