"وَضعتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • koydum
        
    • koymuştum
        
    • soktum
        
    • yerleştirdim
        
    Islak kıyafetlerini kurutucuya koydum tatlım. Open Subtitles وَضعتُ ملابسَكَ الرطبةَ في المجففِ،حبّوبي
    Nereye koydum şu kurşun geçirmez yeleği? Open Subtitles أين وَضعتُ تلك الصديريّ المضادة للرّصاصِ؟
    Nereye koydum şu kurşun geçirmez yeleği? Open Subtitles أين وَضعتُ تلك الصديريّ المضادة للرّصاصِ؟
    Hatta cevizlerime bazelye kabukları bile koymuştum. Open Subtitles وأنا وَضعتُ سنفاتَ البازلاءِ حتى على عضويُ.
    O yuvaya acıyı soktum, Renee Öfkeyi. Open Subtitles وَضعتُ ألماً في ذلك البيتِ، ريني. الغضب.
    Silahımı şu şekilde burca yerleştirdim. Open Subtitles وَضعتُ البندقيةَ خلال خرم المبضع مثل هذا
    Temiz havlu, tişört ve pantolon koydum. Open Subtitles وَضعتُ بالخارج بَعْض المناشفِ وقميص وملابس داخلية
    İçine Mars çikolata koydum ve beni odunla kovaladı. Open Subtitles وَضعتُ شوكولا فيها ذات مرّة وقد طاردَني ومَعه قليلاً مِنْ الخشبِ.
    Ve içine de bir kaç diyet soda koydum. Open Subtitles وأنا وَضعتُ صودا قليلة السكّرَ في هناك، أيضاً.
    Oraya 10 tane insan koydum, ve ne olursa olur. Open Subtitles وَضعتُ 10 أشخاصَ هناك، ومهما حدث، يَحْدثُ.
    Ayrıca öğleden sonra meyve suyunuzu masaya koydum. Open Subtitles وَضعتُ العصرَ أيضاً صندوق عصيرِ على منضدتِكَ.
    Bu yüzden adımı listeye koydum ve buradayım. Open Subtitles لذا وَضعتُ اسمَي على القائمة وها أَنا ذا
    Şuraya sizin için ufak bir bisküvi de koydum. Open Subtitles نعم , سيدتي وَضعتُ قليلاً من تينة نيوتن لَك أيضاً.
    Her şeyin yaratıcı Tanrı'yı sağ tarafa koydum. Open Subtitles وأنا وَضعتُ الله، خالق كُلّ شيء، على الجانب الأيمنِ.
    Siyah çoraplarının arasına yedek gözlük koydum burun damlan, çinko oksit ve Blistex ilk yardım çantasında. Open Subtitles لقد وَضعتُ نظاراتانً إضافيتان في جواربِكَ السوداءِ... وهناك الحاجة دية لأنفِكِ، أكسيدَ الزنك و بليستسكس في العُدّةِ.
    Hayır, onları ben koydum. Open Subtitles لا، وَضعتُ أولئك في. هو كَانَ a مركز رعاية نهارية.
    Sonra üstüne kremşanti koymuştum, biraz daha gülmüştük. Open Subtitles ثمّ وَضعتُ a مجرفة كبيرة قشطةِ مَسيطةِ على القمةِ منه، ونحن ضَحكنَا أكثرَ.
    Onu nereye koymuştum? Open Subtitles الموافقة، حيث عَمِلتْ وَضعتُ ذلك؟
    Parmaklarımı gözlerin içine soktum. Kan gelene kadar parmaklarımı çıkartmadım. Open Subtitles وأنا وَضعتُ أصابع إبهامي في عيونُه حتى هم غُطّوا في الدمِّ.
    Onun beynine bir biyotoksin kapsülü yerleştirdim. Open Subtitles وَضعتُ كبسولة تسمم بيولوجي في قاعدةِ دماغِها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more