Hakkımda haddinden fazla şey biliyorsun ama ben bolca seyahat ettiğin haricinde neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرفين الكثير عنى بالفعل و أنا لا أعرف شيئاً عنك تقريباً غير أنك قد سافرت كثيراً |
Çünkü çocukların dönmesini bekliyorum... ve saat kaç bilmiyorum - | Open Subtitles | كم الساعة، لو سمحتِ؟ لأنّي أنتظر الأطفال، في المدرسة و أنا لا أعرف أيّ وقتٍ المدرسة |
Garip bir şey oluyor burada, ne olduğunu bilmiyorum ama. | Open Subtitles | هناكشئغريبيحدثهنا، و أنا لا أعرف ما هو ؟ |
Ve her ne ise, hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أعرف شيئا عن هذا مهما كان الأمر |
bilmiyorum. Belki Hanuka ruhuna kaptırdım kendimi. | Open Subtitles | و أنا لا أعرف ، قد أكون أخيرا حصلت على روح الشانوكاه |
Yani, sen bütün hayatımı izledin ama ben seninkini nerede geçirdiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني، لقد كنت تُراقبني طوال حياتي، و أنا لا أعرف أين تقضي حياتك حتى. |
bilmiyorum, belki birbirimizden uzak olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | و أنا لا أعرف ، ربما نحن من الضرورى أن نكون بعيداً عن بعضنا البعض بطريقة مستقلة |
Onun kendine saygısı en az senin kadar az, neden böyle bilmiyorum. | Open Subtitles | تقديره لذاته قليل و أنا لا أعرف شيئاً عن السبب |
Ama şimdi sen bir kadınsın, ve ben kadınlar hakkında hiç birşey bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنك الآن إمرأة و أنا لا أعرف شيئاً عن النساء |
Üç yıldır benim hayatımda olmayı reddeden sendin... ve bunun nedenini bilmiyorum. | Open Subtitles | أنتِ هو الشخص الذي رفض أن يكون في حياتي لثلاثسنوات, و أنا لا أعرف السبب |
Yapabildiğim bir şey yüzünden saklanıyorum ama tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | , أنا اختبئ بسبب شئ يمكنني فعله و أنا لا أعرف حقيقته |
Simon tehlikede ve ben oyunun nasıl oynandığını bilmiyorum. | Open Subtitles | سيمون فى خطر, و أنا لا أعرف قواعد اللعبة. لا أعرف كيف ألعبها. |
Tüm eşyalarımın da nereye gideceğini bilmiyorum. Ve de bir kedi istemiyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أعرف أين كل مادتي ستذهب و أنا لا أريد قطة |
En azından bir ilişkileri olması için uğraşıyor adam. Ben babamın nerede olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | على الأقل, يحاول الإبقاء على علاقة و أنا لا أعرف أين أبي |
Ne olduğunu veya bundan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أعرف ماذا هو بالضبط و لا أعرف كيف أن أجعله بعيداً عني |
bilmiyorum, bazen bir şeyler kaptırmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أعرف ، أحياناً أشعر تقريباً أني سرقت أو شئ ما |
- Anne mi? Gözlerim kapalı. Ne yaptığınızı bilmiyorum. | Open Subtitles | عيني مغلقتين و أنا لا أعرف ما الذي تفعلونه |
Hakkımda her şeyi biliyorsun. Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | إنك تعرف كل شيء عني, و أنا لا أعرف شيئاً عنك |
Bir numarası daha var ama cevap vermiyor kimin olduğunu da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لديّ رقم اخر لها، لكن لا يوجد رد، و أنا لا أعرف من يكون. |
Objenin ne yapabileceğini de bilmiyorum. Saatin bile ne işe yaradığını bilmiyorum. | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف مادا تفعل القطعة الأثرية و أنا لا أعرف حتى مادا تفعل الساعة |