"و الكثير" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve çok
        
    • çoğu
        
    • sürü
        
    • ve bir
        
    • bir çok
        
    Yüzsüz tepeye yollar açıldı ve çok daha fazla inşaat malzemesi getirildi. Open Subtitles و الطرق تم بنائها على التلال و الكثير من مواد البناء تم جلبها
    Nehirler kirlenmiş ve çok sayıda toprak kayması meydana gelmişti. Open Subtitles الانهر قد تم ملئها بالطين و الكثير من انحدار الجبال قد حصلت
    Tam doğru yiyeceğe ve çok çok sevgiye ihtiyaçları vardır. Open Subtitles انه تحتاج الاكل الصحيح و الكثير الكثير من الحب
    Bir çoğu da çömezdi. Ve biz bunu da biliyorduk. Open Subtitles و الكثير منهم كانوا عديمي الخبره و كنا نعرف ذلك
    Silah ve nara sesleri duyup bir sürü adamın sana doğru koştuğunu gördüğünde! Open Subtitles ستسمع الكثير من إطلاق النار، و الصراخ و الكثير من الرجال متجهوم ناحيتك
    İddiaya giriyorum, parmak izi, DNA ve bir çok yapışkan şeylerimiz var. Open Subtitles أراهن أننا سنحصل على بصمات، حمض نووي، و الكثير من الأشياء اللزجة.
    Ben zaten üç hafta be inanamıyorum ve çok oldu. Open Subtitles . لا أصدق أن الأسابيع الثلاثة قد مضت ، و الكثير قد حصل
    ...yiyeceğe, içeceğe ve çok önceden haber verilmesine ihtiyaç duyardık. Bu rekabet haftası. Open Subtitles هذا سيقوم بتوريط الطعام و الشراب، و الكثير من الإشعارات
    Küçük miktarda Alkol, ve çok fazla amfetamin. Open Subtitles القليل من الكحول و الكثير من الأمفيتامينات
    Yapılacak çok iş var ve çok sayıda işçi gerekiyor. Open Subtitles هنالك الكثير من العمل يجب إنجازة و الكثير من العمال يجب توظيفهم
    Yani, çok yürümüş ve çok oturmuş. Open Subtitles إذاً، الكثير من المشي و الكثير من الجلوس بالجوار
    Duygusallık ve çok fazla bilginin birleşimi. Open Subtitles مزيج مثالى من المشاعر المؤثره و الكثير من المعلومات
    Ve olanların çoğu içeride -- işte parlayan gözlü, titreşen gözlü bir balık TED و الكثير مما يجري في الداخل -ـ هنا سمكة عيونها متوهجة، عيون نابضة
    Afrika'nın çoğu bölgesinde, aslında dünyanın birçok bölgesinde durum kötü olacak. TED و الكثير من أفريقيا و كذلك الكثير من العالم، سيكون واقعا في مشكلة.
    Evet ve üstüne işenecek bir sürü şey vardır, değil mi? Open Subtitles واشياء أخري أجل, و الكثير من الأشياء الجيدة لنقضي حاجتنا عليها
    İşlerini, ailelerini kaybedebilirler. Bir sürü masum insandan bahsediyorum. Anlayabiliyor musun? Open Subtitles وظائف ، و أسر و الكثير من الأبرياء ، أتفهم ذلك؟
    bir çok eğitimli insan aptaldır, ve bir çok aptal insan sebepsiz yere kavga çıkarır, böylesi güzel bir günde. Open Subtitles الكثير من المتعلمين أغبياء و الكثير من الناس الأغبياء يحبون بدء معارك من دون سبب وجيه في يوم لطيف بحقّ
    Algoritmalar, ki bunlar muazzam bir verinin sıkıştırılmasına dayanmakta, doktorların bize daha iyi tedavi vermesine imkan sağlıyabilir, ve bir çok şey. TED الخوارزميات المبنية على تحليل كم هائل من البيانات ستمكن أطبائنا من تقديم رعاية أفضل لنا و الكثير من الأشياء الأخرى
    ölüm,hastalık ve diğer bir çok şey başından geçmiş bir kişi olarak TED كان لها علاقة بالموت و الأمراض و الكثير من الأشياء الأخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more