Deli olmalısın." Onun yerine yere doğru eğilir ve beş tane taş alır ve çoban çantasına koyar devamında devle karşılaşmak için dağdan aşağı inmeye başlar. | TED | و بدلا من ذلك ينظر إلى الأرض و يلتقط خمسة أحجار و يضعهم في حقيبته ويبدأ في النزول من على جانب الجبل ليقابل العملاق. |
Onun yerine, kuyumcuları soyup bana notlar gönderen ölü bir adamla uğraşıyorum. | Open Subtitles | و بدلا من هذا أحصل على رجل ميت فى سرقة محل مجوهرات مع تحية خاصة |
Onun yerine, kuyumcuları soyup bana notlar gönderen ölü bir adamla uğraşıyorum. | Open Subtitles | و بدلا من هذا أحصل على رجل ميت فى سرقة محل مجوهرات مع تحية خاصة |
Onun yerine aşağıya, boynuna doğru yol alıp her santimini öptüm. | Open Subtitles | و بدلا من ذلك ذهب ببطئ إلى رقبتك و قبلتُها في كل مكان |
Onun yerine sahte Kont, sahte kitap yapmak için kütüphaneye gidiyor. | Open Subtitles | و بدلا من أن يذهب ليستمع لقرائتها الكونت المزيّف يذهب ليصنع الكتب المزيّفة |
Onun yerine, Quantico'ya gitti. | Open Subtitles | و بدلا من ذلك ، ذهبت إلى كوانتيكو |
Buraya düğün için geldik ve Onun yerine bebeğimin cenazesine gideceğim. | Open Subtitles | جاءت إلى هنا لحضور حفل زفاف، و... بدلا من ذلك، أنا سأحضر جنازة طفلتي. |