Evet biliyorum,... ...insanlığın kendi dertleri, yoksulluk ve hatta... ...iklim değişikliği varlığına rağmen... ...neden bir kaç kedi hakkında... ...endişelendiğimiz merak edilebilir. | TED | و انا أعرف, في ضوء معاناة الإنسان و فقره, و حتى في تغير المناخ, قد يتسأل أحدنا, لماذا القلق عن قطط قليلة؟. |
ve hatta online suçluları bulabilsek bile çoğu zaman sonuç alınmaz. | TED | و حتى اذا استطعنا ايجاد المجرمين في الغالب لا يوجد ناتج |
Her ağaç, her ot sapı, her balık, her böcek ve hatta dizimdeki her cilt parçası, vücudumdaki her hücre, ökaryotik hücre. | Open Subtitles | في كل عُشبة و كل سمكة و كل حشرة و حتى في كل جزء من بشرة ركبتي و كل خلية في جسدي |
Ben onunla konuşana dek bu görev hâlâ aktifmiş gibi davranacağız. | Open Subtitles | و حتى أتحدث إليه سنستمر في المهمة و كأنها لازالت قائمة |
İlaçları bünyenden atana kadar da övüldüğün durumlardan uzak dur. | Open Subtitles | و حتى تخرج من جسمك إبقى بعيداً عن المواقف الإطرائيه |
Bunun benzeri hikayeleri Amerika sınırları ve hatta ötesinde de gördük. | TED | رأينا نفس القصة في جميع أنحاء البلاد و حتى في أماكن خارج الحدود الأمريكية. |
21, 25 hatta 29 için olduğu gibi, keyifli bir sohbetin, iyi bir molanın, güzel bir TED konuşmasının gelecek yıllar ve hatta jenerasyonlar için inanılmaz büyük bir etkisi olacaktır. | TED | كذلك الأمر، في سن الـ21 أو 25 أو حتى 29، محادثة واحدة جيدة، استراحة واحدة جيدة، حديث تيد جيد، يمكن أن يكون له أثر هائل خلال السنوات و حتى الأجيال القادمة. |
Işık, su yüzeyinin altına nüfuz etmez, bu yüzden balinalar ve yunuslar gibi okyanus yaratıkları, ve hatta 800 balık türü ses ile iletişim kurarlar. | TED | لايخترق الضوء تحت سطح الماء، و لذا فإن مخلوقات المحيط كالحيتان و الدلافين و حتى 800 نوع من الأسماك تتواصل صوتياً. |
Birinin depresyonuna değer vermesi nüksetmesini engellemez, fakat nüksetme olasılığını ve hatta nüksedişini bile kaldırması kolay hale getirebilir. | TED | إن تقدير الاكتئاب عند الشخص لا يمنع الانتكاس، إلا أنه يغير المنظور للنكسة و حتى النكسة نفسها تصبح أسهل في التقبّل. |
DL: Balıkları gördü, yunusları, balinaları, köpek balıklarını ve hatta deniz kaplumbağalarını. | TED | د. ل. : لقد رأت سمك، دلافين، حيتان، قروش، و حتى بعض سلاحف البحر. |
Bazı toplumlarda köleler bir sahibin ailesinin parçası olabilirdi, toprak sahibi olabilir ve hatta güçlü duruma gelebilirdi. | TED | في بعض المجتمعات كان يمكن للعبيد أن يكونوا جزءا من الأسرة وبمتلكون الأراضي الخاصة و حتى يصلون إلى مواقع السلطة |
Saçlarımızın kesimi ve hatta sakalımızın şekli bile oldukça benzer. | Open Subtitles | قصَة شعرنا متشابهة , و حتى شكل اللحية التي نمتلكها يبدو نفسه بطريقة ما |
Genç grupların kendi tanklarını seçtiklerini ve hatta mürettebatlarıyla poz verdiklerini. | Open Subtitles | المتطوعين من الشباب المدنيين كان يمكنهم إعداد الدبابات بأنفسهم بل و حتى يمكنهم تجاذب أطراف الحديث مع أطقمها |
Sonsuza dek unutulmasınlar ta ki, acılar tükenene dek ta ki, boşluk kendi ölümünü kabullenip onları bize verene dek. | Open Subtitles | و سيذكرون للأبد حتى لا يبقى هنالك المزيد من الألم و المعاناة و حتى تتخلى الهاوية عنهم و تعيدهم لنا |
Şu ana dek, Pakistan'ın 24 köyünden 900 kadına destek olabildik. | TED | و حتى الآن تمكنا من دعم ٩٠٠ امرأة في ٢٤ قرية حول باكستان |
Bütün harikalarına rağmen Atlantis bile saldırıdan kurtulamayabilir. | Open Subtitles | و حتى أتلانتس ، برغم كل عجائبها قد لا تنجو من المذبحة |
Sadece...yumurtlama dönemindeyken seks yapıyoruz buna rağmen duygusuz ve heyecansız oluyor. | Open Subtitles | و الوقت الوحيد الذى نمارس فيه الجنس. عندما تكون فى مرحلة التبويض كما تعرف. و حتى فى هذا الوقت فإنه يكون جاف بلا مشاعر. |
İstediğimi öğrenene kadar da külotumu çıkarmayacağım. | Open Subtitles | , أريد بعض الحقائق , و حتى أحصل عليهم لن نتغازل |
Üç şişe biraya kadar da öyle. Tabii benim arada bu kuralları çiğnediğim de oluyor. | Open Subtitles | و حتى ثلاث زجاجات بيرة فهو مسموح أيضاً ، و رغم ذلك فأنا أكسر هذه القواعد بين الحين و الآخر |
dijital kamp ateşleri. Gerçekleri, benzetmeye, mecaza ve kurguya bile dönüştürüyoruz. | TED | نحن نحول الحقائق الى تشبيهات و استعارات، بل و حتى تخيلات. |