JK: Seninle çok zaman vakit geçirmedim, ama biliyorum ki yine de beni seviyorsun, ve muhtemelen hala benim için dua ediyorsundur ve beni düşünüyorsundur. | TED | لم أقضي وقتاً طويلاً معك و لكنني أعلم أنك مازلت تحبينني و ربما مازلت تدعين لي و تفكرين بي |
Bence hep yanlıştı çünkü bence yaratıcılık oldukça işbirliği demekti ve muhtemelen de geniş bir şekilde interaktifti. | TED | أعتقد أنها كانت دائما على خطأ لأنني أعتقد دائما أن الإبداع تعاوني للغاية و ربما يكون تفاعلياً بشكل أكبر |
belki de rutin bir kan testi beyaz hücrelerinin (lökosit) sayısının çok fazla olduğunu ya da karaciğer enzimlerinin yükseldiğini gösterecektir. | TED | و ربما خلال فحص دم إعتيادي يتم إكتشاف وجود عدد كبير من خلايا الدم البيضاء أو ارتفاع ملحوظ في إنزيمات الكبد |
Ben avunmak çünkü bu dengeyi şey atmak olabilir, biliyorsun. | Open Subtitles | و ربما يُخِل بموضوع التوازن لأننى سأكون مشتتة كما تعلم |
Bundan bahsediyorum çünkü çünkü günümüzde teknolojinin insanlık durumunu kökünden değiştireceğini ve Hatta belki de insanlık türünü dönüştüreceğini iddia eden peygamberler var. | TED | اقول هذا لان هناك من يدَّعون النبوَّة اليوم يدَّعون ان التكنولوجيا ستقوم بتغيير الإنسانية من جذورها و ربما حتى ستحوِّل الجنس البشري جذريا. |
belki de bu bize bunlar hakkında düşünmemiz gerektiğini söylüyor. | TED | و ربما يخبرنا ذلك أنه يتوجب علينا التفكير أيضاً بها |
Fırtına kilerinde biraz konserve yiyeceğim var, Belki bir şişe şarap bile vardır. | Open Subtitles | . . هناك بعض الطعام المعلب في مخزن العواصف و ربما زجاجة نبيذ |
Şimdi çok daha güzel ve muhtemelen ona teklif eden bir adamla evlenecektir. | Open Subtitles | إنها جميلة و ربما تتزوج من أحد الرجال الذي تقدم لها |
Yurt dışına çıkmamıza izin vermezler ve muhtemelen hapse atarlar. | Open Subtitles | و بالتأكيد لن يسمحوا لنا بالسفر للخارج و ربما يضعونا فى السجن |
Çok nadiren doğru konuşur ve muhtemelen yelleniyordur. | Open Subtitles | و نادراً ما يقول الكلام المناسب. و ربما يخرج ريحاً أيضاً. |
Hayır, anlatmaya çalıştığın beni ilgilendirmediği, ve muhtemelen haklısın. | Open Subtitles | لا، نقطتكِ هي أن هذا ليس من شأني، و ربما أنتِ محقة |
Kendisi Max'in barında çalışan bir barmen... ve muhtemelen Philadelphia Eagles'ın... gelecekteki profesyonel oyuncularından biri. | Open Subtitles | عامل البار والشواء في حانة ماكس و ربما لاعب كرة قدم محترف بالمستقبل مع نسور فيلاديلفيا |
Sosyal kargaşa, ekonomik bunalım ve muhtemelen bazı ayaklanmalar olacak. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى إرتباك إجتماعى و هبوط إقتصادى و ربما شغب |
Ve bu işin çok sürecinde bir şeyler bulduk, ya da ben bir şeyler buldum, beni çok heyecanlandıran şeyler, belki hatırlayabilirsiniz. | TED | وعبر مسيرتي بهذا العمل وجدنا شيئاً .. وجدت شيئاً أبهرني حقاً .. و ربما يمكنكم تذكره |
ya da, daha doğrusu, olmadığım şey, olmak istediğim ama olamadığım şey. | Open Subtitles | و ربما السبب هو كل الأشياء التي رغبت أن أحققها و لم استطع. |
Belki bir balıkçı teknesidir ya da... denizaltı gözetleme kulesidir efendim. | Open Subtitles | ربما تكون سفينة صيد صغيره و ربما تكون برج قياده لغواصه يا سيدى |
Wraithler bir şeylerden evrimleşti. Muhtemelen tarih öncesi bir çeşit kuzeni olabilir. | Open Subtitles | لقد تطور الريث من شئ ما و ربما يكون من سلالاتهم الأولى |
üzerine fazla gidiyor muşum gibi hissediyorum, çünkü geçen gece, onunla kanepede oturuyorduk, ve elim biryerlere kaymış olabilir. | Open Subtitles | اشعر انني اصبح اقوي قليلاً لانه الليلة الماضية كنا نجلس علي اريكتها و ربما يدي ذهبت الي مكان ما |
Onu takip ettiğinizi anlayıp size bir tuzak kurmuş olabilir. | Open Subtitles | ربما أدركِ أنكِ تتعقبينه، و ربما قدّ نصب لنا فخـّاً. |
Belki Margaret de oraya dönmüştür. Hatta belki Johnny de. | Open Subtitles | أعتقد أن مارجريت ذهبت هناك و ربما جونى أيضا |
O kızla bir yerlere gitmiş olabilir. Hatta belki İzlanda'dadır. | Open Subtitles | أقصد أنه ربما ذهب إلى مكان آخر و ربما يكون في أيسلندا الآن |
- Göndermiyordu. Sinyali takip edebilirdik. Belki bir ipucu bulurduk. | Open Subtitles | كان بمقدورنا أن تعقب الإشارات و ربما إيجاد خيط ما |
Oraya benim için gelmediğini görünce de biraz kıskanmış olabilirim. | Open Subtitles | و ربما غيرتى قليلا لأنك لم تكن هناك لاستقبالى أنا |
Nemli alanları için kunduzlara ve belki daha başka şeylere ihtiyacı var. | TED | وهي تحتاج إلى القنادس لتصنع الأراضي الرطبة، و ربما أشياء أخرى أيضا. |