Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. | TED | و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي |
Halkı dâhil etmek korkutucu olabilir ve bunu ben de hissettim. | TED | دمج العامّة قد يكون مخيفًا و شعرت بهذا الشّيء أيضا. |
Bir gece oturuyordum ve ürkütücü bir şeyler hissettim, izleniyorum gibi bir histi. | TED | و في إحدى الليالي كنت جالسة هناك و شعرت بهذا الشعور المخيف حقاً، شعور كأنك مراقب. |
Hayatımda büyük bir değişiklik yaşadım ve bu gerçekten anlamlı hissettirdi. | Open Subtitles | لقد مررت بتغيير كبير في الحياة و شعرت انه حقا ذو معنى |
Hiç izlendiğin hissine kapıldığın oldu mu? | Open Subtitles | هل سبق و شعرت بأنك مُراقبة ؟ |
Sonra kendini üzerime yasladı ne yapacağını anladım. | Open Subtitles | و من ثمّ .. فرض نفسه عليّ و شعرت أنّه كان.. |
Alışveriş yaptım ve yoruldum. Büfe sıcaktı ve aniden kendimi rahatsız hissettim. | Open Subtitles | كنت أتسوق وكنت متعبة والجو كان حاراً و شعرت بغثيان |
- Empati. Kendimi sizin yerinize koydum ve öpülmek istediğinizi hissettim. | Open Subtitles | وضعت نفسي في مكانك و شعرت بأنّكِ تريدين قبلة |
Sağ kulağımın üstünde bir çatırtı duydum ve sanki vücudum benden ayrılıp... yere düşmüş gibi hissettim. | Open Subtitles | سمعت هذا الصفير فوق اذني و شعرت بجسمي يسقط مني |
Tüm bu insanlara bakarken, beni tanımadıklarını hissettim. | Open Subtitles | لقد كنت اقف هناك و انظر الى جميع الناس, , و شعرت بأنهم لا يعرفونني. |
Yaratıcının karşısında dururken kendimi ilk defa, tam bir insan olarak hissettim. | Open Subtitles | و دعوت الله من جبل عرفات .. إنها أول مرة وقفت فيها أمام خالق كل شيء و شعرت أنني إنسان حقيقي |
Yaratıcının karşısında dururken kendimi ilk defa, tam bir insan olarak hissettim. | Open Subtitles | .. إنها أول مرة وقفت فيها أمام خالق كل شيء و شعرت أنني إنسان حقيقي |
Hatta imge bile değildi. Gerçekti. hissettim. | Open Subtitles | أو رؤيةً حتى، فلقد كان حقيقياً، و شعرت به |
Sanki eski hayatımdan bölümler yaşıyor gibi hissettim. | Open Subtitles | و شعرت كما لو أني أعود ثانية لجزء من حياتي السابقة |
Oturup bacaklarımın arasından akan kanı izlerken Anne olmanın acısını hissettim | Open Subtitles | و بينما جلست و شاهدت الدم ينزل من بين رجلي و شعرت بآلام الأمومة بنفسي |
Ben suçlu hissettim. | Open Subtitles | لقد قلتِ إنكِ بحالة مزاجية جيدة .. و كنت مصدر إزعاج لكِ و شعرت بالذنب من أجلك |
Ben de senin servis ettiğin şarabın tıpasını saklama ihtiyacı hissettim. | Open Subtitles | و شعرت أنه من الواجب أن أقوم بحفظ سدادة لقنينة نبيذ قمنا بشربها معاُ. |
Ve Randy'nin dediklerini yapıp kimseye söylememek kendini iyi hissettirdi. | Open Subtitles | و شعرت بأحساس جيد للغاية بالقيام " بما قاله "راندى و عدم اخبار احدا به |
Babam parmağını bana doğrultup hesap sorarak beni tekrar küçük bir kız gibi hissettirdi. | Open Subtitles | أبي أشار بإصبعه me and told me what was what,إلي و أخبرني و شعرت كأنني فتاة صغيرة من جديد. |
Hiç izlendiğin hissine kapıldığın oldu mu? | Open Subtitles | هل سبق و شعرت بأنك مُراقبة ؟ |
Sonra kendini üzerime yasladı ne yapacağını anladım. | Open Subtitles | و من ثمّ .. فرض نفسه عليّ و شعرت أنّه كان.. |