"و كأنها" - Translation from Arabic to Turkish

• Sanki
• gibiydi
• benziyor
• olmuş gibi

Ve Batılı yaşam tarzım boyunca Sanki hiç gerçek potansiyelimi ortaya çıkaramamıştım.
و كأنها بمعايير حياتي في الغرب، التي لم أعيشها بكل إمكانياتي وطاقتي.

Ve Sanki kendi sorunlarımmış gibi, onun sorunlarını halletmek için yanındayımdır.
و انا معها طوال الوقت, أبحث في أشيائها و كأنها أشيائي.

Tahtayı ve hafızamızı silip Sanki ilk kez gelmişsin gibi mi yaptın?
تمحي اللائحة و تمحينا، ثم تتجول بيننا و كأنها المرة الأولى لك؟

İradelerin çarpışması gibiydi ve ve aniden Rahip Gamino vaazına devam etmeye başladı.
و كأنها حرب ارادات و من ثم فجأة عاد الاب غامينو الى عظته

Zehirli olduklarını biliyorum ama tıpkı büyük ve lezzetli bir "Buz Parmak"a benziyor.
أعلم أن فيها مواد سامة و لكنها تبدو و كأنها الحلوى المجمدة اللذيذة

Başarısız olmuş gibi görünen ama aslında işe yarayan bir plan.
خطة بدأ و كأنها تنهار و تبين بعد ذلك أنها نجحت

Sanki odundanmis gibi, aslinda odun gibi hissettiriyordu çünkü o öylece orada duruyor, zihin kendi isine bakiyor Sanki onunla hiçbir alâkan yok gibi.
و كأنها خشبية تعطي شعوراً تخشبياً في الحقيقة لأن الأمر عبارة عن الجلوس هناك و تركه يتولى أمره و كأنه لا علاقة لك بالأمر

Dün sabah gitmek için ısrar etti, Sanki bir şeyler canını sıkıyordu.
صباح أمس أصرّت على المغادرة و كأنها كانت قلقة بشأن أمرٍ ما

Burada dominantlık titreşimleri alıyorum Sanki. Senin de hoşuna gidiyor.
أشعر و كأنها متسلطة عليك لذا فأنت السبب فى كدمتها

Sanki 3 gün değil de 3 aydır sokakta yaşıyormuş gibi görünüyordu.
بدت و كأنها تتسكع في الطرقات ثلاثة أشهر وليس ثلاثة أيام

Ve kâbus görmeye başladığımda Sanki tüm oda sisle kaplanmış gibiydi.
و عندما جاء الحلم... الغرفة كلها بدت و كأنها مليئة بالضباب

Paramıza güvende beyler, Sanki İngiltere Bankasında gibi.
نقودنا فى أمان, يا سادة و كأنها فى مصرف إنكلترا

Çok şaşırmış ve biraz da korkmuş, Sanki daha önce orada bulunmuş gibi.
شعور غريب و مخيف و كأنها كانت هناك من قبل

Ne kadar da mesafeli görünüyor, Sanki hep bir bahçede yaşamış gibi.
لها طلعة بهية و كأنها عاشت دائما في حدائق ورود

Abartma. Sanki hapis hayatından söz ediyoruz.
لا تبالغ تجعل الأمر يبدو و كأنها محكومية

Tekrar gördüğümde, Viyana daha da ihtişam kazanmış gibiydi.
فيينا ، حين رأيتها مرة أخرى بدت و كأنها قد اكتسبت روعة جديدة

On beş yaşındaydı ama yüz elli gibiydi Sanki.
ولكنها كانت في الخامسة عشر و تبدو و كأنها في المائة و خمسين.

Daha çok atlastan alınan bir sayfaya benziyor.
تبدو و كأنها ورقة من أطلس الخرائط أو شئ ما

Bu yaralara pençe ve dişler neden olmuş gibi görünüyor.
. هذه العلامات تبدوا و كأنها صنعت من قبل مخالب و أسنان