Eğer bir benzetme yapacak olursam, diyelim ki iyi bir restorantla, sağlıklı bir restorantla sağlıksız bir restorantı birbirinden ayırdetmeye çalışıyorsunuz, ve elinizdeki tek şey de bunların kilerlerindeki malzemelerin listesi. | TED | و إذا كان باستطاعتي وضع مقاربة، سنقل أنكم تحاولون إيجاد الفرق بين مطعم جيد، مطعم صحي، و مطعم مريض، و كل ما كان بحوزتكم هو قائمة المقادير التي لديهم في حافظتهم. |
Işık da tıpkı diğer her şey gibi delikten aşağı doğru sürüklenebilir, ve geride kalan tek şey bir gölge olurdu. | TED | سينجرف الضوء نحو الثقب كأي شيء آخر، و كل ما يتبقى هو ظل. |
Ertesi sabah uyandım ve acayip kasvetli bir durumdaydım. Ve aklıma gelen tek şey Sir Ranulph Fiennes idi. | TED | واستيقظت في الصباح التالي و كنت في حالة اكتئاب. و كل ما كنت استطيع التفكير فيه هو السيد رانلف فينيز. |
Birazdan öleceksin ve tek yapman gereken babanın sana ne verdiğini söylemek. | Open Subtitles | ستموتين و كل ما كان عليكِ هو إخباري بم أعطاه لكِ والدك |
Ameliyattan uyanıyorsun ve tek düşünebildiğin aptal yarışmayı kazanıp kazanmadığın mı? | Open Subtitles | وأنتِاستيقظتِللتومنالجراحة, و كل ما يمكنكِ التفكير به هي تلك المسابقة الغبية؟ |
Sizin ve çocuklarınız için ve tüm yapabildiğiniz burada öylece durmak mı? | Open Subtitles | من اجلكم و اجل اطفالكم و كل ما تفعلونة ان تقفوا ساكتين؟ |
Bu şirketti almaya çalışan kişi ve sen onun iyi birine benzediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | هذا الرجل يحاول شراء شركتك، ناهيك عن وضعك في الشارع و كل ما يمكنك قوله هو أنه يبدو رجلاً لطيفًا ؟ |
her şey allak bullak oluyor benim tek yapabildiğimse durup seyretmek. | Open Subtitles | كل شىء ينهار.. و كل ما أفعله أننى أقف و أشاهد |
Ama başardığımız tek şey... Bir sonraki lütfen. | Open Subtitles | و كل ما نجحنا فى تحقيقه اللوحة التالية من فضلك |
Yapabildiğim tek şey Bayan Morstan'a belli aralıklarla birkaç parça inci göndermek için onu ikna etmekti böylece kendisi de muhtaç hissetmeyecekti.. | Open Subtitles | ان اخى كان يعانى قليلا من نقطه ضعف والدى و كل ما كنت استطيع فعله هو ان احثه على ان يسمح لى بان ارسل الى الانسه مورستان |
Bulabildiğimiz tek şey yangının uzaktan başladığıydı ışık hüzmelerinin bir araya gelmesi sayesinde. | Open Subtitles | و كل ما عرفناه أن النار بدأت من مسافة بعيدة عبر إنعكاس و إنكسار الضوء |
Çünkü, birisi beni iki defadan fazla dürterse, kendimi kaybediyorum ve hissettiğim tek şey bir öfke patlaması oluyor. | Open Subtitles | لأنه حينما يدفعني شخصٌ ما أكثر من مرتين, ينغلق عقلي و كل ما أراه هو وميض الغضب الملتهب. |
Düzenin sözünü verdi, barışın sözünü verdi ve karşılığında talep ettiği tek şey; sizin sessiz ve itaatkâr rızanızdı. | Open Subtitles | لقد وعدكم بالنظام لقد وعدكم بالسلام و كل ما طلبه في المقابل هو صمتكم و إطاعتكم للأوامر |
Bu konuda bir şey yapabilecek konumdasın ve söyleyebileceğin tek şey, "Yeterince saldırgan olmyor" mu? | Open Subtitles | أنت في موقع يخولك القيام بشيء حيال ذلك و كل ما أمكنك قوله: لم يكن عدوانياً بما فيه الكفاية؟ |
Ben bu odaya baktığımda, gördüğüm tek şey, seçimler. | Open Subtitles | أنا أنظر في هذه الغرفة و كل ما أراه هو الخيارات |
Dikkatlerini dağıtmak için araya başka sesler de koyduk ve tek yaptıkları yatıp bu kayıtları dinlemek oldu. | TED | وضعنا أصواتا أخرى بغرض التشويش عليهم، و كل ما عليهم فعله هو الإستلقاء و سماع الأًصوات |
Hani gece yatağa yattığında ve tek istediğin uyumak olduğunda, bir türlü uykuya dalamazsın ya beynin durmak bilmez, devamlı çalışır. | Open Subtitles | إنه مثل ذلك الشعور في الليل, عندما تكون مستلقياً على السرير, و عقلك فقط نشط, و كل ما تريده هو النوم, لكنّك فقط لا تقدر. |
Yeni bir şeyler yapması lazımmış ve tek yapması gereken, eski arkadaşları ile beraber tam güvenlikli bir hapishanede konser verip ve bu konseri kayda alıp yeni bir plak yapmakmış! | Open Subtitles | يحتاج صوتاً جديداً و كل ما يريد هو تسجيل ألبوم على الهواء مع نفس الفريق |
Seni, olduğun gibi ve her şeyinle alıyor ve tüm benliğime katıyorum. | Open Subtitles | إنني سوف آخذكي لما أنتي عليه و كل ما أنتي عليه.و أمزجكي مع كل ما أنا عليه |
Bugün Sevgililer Günü ve sen bana bir tek bu kıytırık kartı mı aldın? | Open Subtitles | نحن في عيد الحب و كل ما استطعت شراءه هو بطاقة رخيصة تافهة ؟ |