"و لستِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • değilsin
        
    Ama yapamazsın. Çünkü sen benim annem değilsin, Ve onların da annesi değilsin. Open Subtitles حسناً, لا تستطيعين هذا لأنكِ لستِ أمي و لستِ أمهما
    Çünkü sen çocuksun ve bir erkek için uygun arkadaş değilsin. Open Subtitles لأنكِ طفله و لستِ بالصحبه المناسبه للرجال الصغار
    Gerçek insanlar bu şekilde uğraşır ...sen ise gerçek değilsin.Melek gibisin evet Open Subtitles كالأشخاص الواقعيين نحنُ واقعيين و لستِ كذلك , تبدين كال ... كالملائكة
    Sen rezalet bir insansın, benim annem değilsin, ve bir daha beni dinliyor musun? Open Subtitles فأنتِ شخص مُريع و لستِ أمي و إذا ما أقدمتِ هل تعي كلامي هذا؟
    Sen benim ablamsın, annem veya babam değilsin ya da terapistim. Tuvaletim geldi. Open Subtitles إنك أختي و لستِ أمي أو مستشارة نفسية لي، سأذهب لأقضي حاجتي
    Ayrıca çok hoşsun ve utangaç değilsin. Open Subtitles بالاضافة الى أنكِ لطيفة و لستِ خجولة
    Sen ilk değilsin.Veya son. Open Subtitles أنتِ لستِ الأخيرة و لستِ الأولى.
    - Evet, berbat ama merak etme. Gelmek zorunda değilsin. Open Subtitles -نعم هو حقير , و لستِ مرغمة على المجئ
    - Evet, berbat ama merak etme. Gelmek zorunda değilsin. Open Subtitles -نعم هو حقير , و لستِ مرغمة على المجئ
    Yalnız artık o kadar küçük değilsin. Open Subtitles و لستِ صغيره بعد الآن
    Ve bana teşekkür etmek zorunda değilsin. Open Subtitles و لستِ مضطرة كي تشكريني
    John senin, sen de onun için doğru kişi değilsin. Open Subtitles ليس (جون) مناسباً لكِ، و لستِ أنتِ مناسبة له!
    Sen ise, Celia, sessiz değilsin. Sakin değilsin. Open Subtitles وأنتِ يا (سيليا) لستِ ساكنة و لستِ هادئة
    Masöz de değilsin. Open Subtitles و لستِ متخصصة مساج
    Andy ön sevişme yapıyor ve bunu sen yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles (آندي) يحصل على مداعبة، و لستِ مضطرّةً لفعلها.
    O da sen değilsin Diana. Open Subtitles و لستِ أنتِ ، يا ديانا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more