Ama yapamazsın. Çünkü sen benim annem değilsin, Ve onların da annesi değilsin. | Open Subtitles | حسناً, لا تستطيعين هذا لأنكِ لستِ أمي و لستِ أمهما |
Çünkü sen çocuksun ve bir erkek için uygun arkadaş değilsin. | Open Subtitles | لأنكِ طفله و لستِ بالصحبه المناسبه للرجال الصغار |
Gerçek insanlar bu şekilde uğraşır ...sen ise gerçek değilsin.Melek gibisin evet | Open Subtitles | كالأشخاص الواقعيين نحنُ واقعيين و لستِ كذلك , تبدين كال ... كالملائكة |
Sen rezalet bir insansın, benim annem değilsin, ve bir daha beni dinliyor musun? | Open Subtitles | فأنتِ شخص مُريع و لستِ أمي و إذا ما أقدمتِ هل تعي كلامي هذا؟ |
Sen benim ablamsın, annem veya babam değilsin ya da terapistim. Tuvaletim geldi. | Open Subtitles | إنك أختي و لستِ أمي أو مستشارة نفسية لي، سأذهب لأقضي حاجتي |
Ayrıca çok hoşsun ve utangaç değilsin. | Open Subtitles | بالاضافة الى أنكِ لطيفة و لستِ خجولة |
Sen ilk değilsin.Veya son. | Open Subtitles | أنتِ لستِ الأخيرة و لستِ الأولى. |
- Evet, berbat ama merak etme. Gelmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | -نعم هو حقير , و لستِ مرغمة على المجئ |
- Evet, berbat ama merak etme. Gelmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | -نعم هو حقير , و لستِ مرغمة على المجئ |
Yalnız artık o kadar küçük değilsin. | Open Subtitles | و لستِ صغيره بعد الآن |
Ve bana teşekkür etmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | و لستِ مضطرة كي تشكريني |
John senin, sen de onun için doğru kişi değilsin. | Open Subtitles | ليس (جون) مناسباً لكِ، و لستِ أنتِ مناسبة له! |
Sen ise, Celia, sessiz değilsin. Sakin değilsin. | Open Subtitles | وأنتِ يا (سيليا) لستِ ساكنة و لستِ هادئة |
Masöz de değilsin. | Open Subtitles | و لستِ متخصصة مساج |
Andy ön sevişme yapıyor ve bunu sen yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | (آندي) يحصل على مداعبة، و لستِ مضطرّةً لفعلها. |
O da sen değilsin Diana. | Open Subtitles | و لستِ أنتِ ، يا ديانا. |