Bu adamın hayatımı değiştireceğine dair hiçbir fikrim yoktu. | TED | و لم يكن لدي أدني فكرة أن هذا الرجل سوف يغير حياتي. |
Ve nasıl bir fil eğitmeni olacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. | TED | و لم يكن لدي أدنى فكرة كيف يمكن أن أكون مدربة فيله. |
ve eve gitmek için bekleyecek sabrım yoktu. | TED | و لم يكن لدي الصبر لأنتظر حتى أصل إلى المنزل. |
ve kız aniden önüme çıkıverdi. Ve durmama imkan yoktu. | Open Subtitles | وفجأة انقضت الفتاة أمامي و لم يكن لدي متسع من الوقت للتوقف |
Ve tabii sen ve Jenny gibi melek de değildim ve kanatlarım da yoktu. | Open Subtitles | لم اكن ملاك مثلك أنت و جيني و لم يكن لدي جناحين |
Doğduğum gün hayatta kalıp kalamayacağımdan emin değildim ve ne yapmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. | Open Subtitles | في اليوم الذي ولدت فيه لم يكن من المرجح أن أحيا، و لم يكن لدي دليل لما أفعل. |
Polis beni kovalıyordu ve kaçacak yerim yoktu. | Open Subtitles | كانت الشرطة تطاردني و لم يكن لدي مكان لأذهب إليه |
Her şey çok hızlı gerçekleşti ve başka seçeneğim yoktu ama ona hiç güvenmemiştim. | Open Subtitles | كل شيء جرى بسرعة جدا و لم يكن لدي الخيار لم يكن من المفترض أن أثق به |
O yüzden onu kıyaslayabileceğim kimse de yoktu. | Open Subtitles | و لم يكن لدي أي واقعِ معاش أخر، لكيّ أعرفَ الفرق. |
Çünkü özel timde bir köstebek var ve bende de somut delil yoktu, bu fotoğraf yoktu. | Open Subtitles | لأنّه هناك خرقٌ في فريق المهمّات و لم يكن لدي أي دليل ماديّ |
Nereye gittiğime dair hiçbir fikrim yoktu. | TED | و لم يكن لدي أدى فكرة أين أنا ذاهبة. |
Kendimi kurtaracak gücüm yoktu. | Open Subtitles | كنت مقيدة و لم يكن لدي القوه لأخلص نفسي |
Kendimi kurtaracak gücüm yoktu. | Open Subtitles | كنت مقيدة و لم يكن لدي القوه لأخلص نفسي |
Rivkin bana saldırdı, başka seçeneğim yoktu. - Böyle olması gerekiyordu. | Open Subtitles | هاجمني (ريفكن) و لم يكن لدي خيار لقد نال جزائه |
Ve hiçbir şeyim yoktu. | Open Subtitles | و لم يكن لدي شيء |
Başka bir şansım yoktu. | Open Subtitles | و لم يكن لدي من خيار آخر. |
Başka seçeneğim yoktu. Hayır! | Open Subtitles | كان حاضراً و لم يكن لدي خيار |