Demek istediğim, bu akşam hiçbir şeyin beni rahatsız etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشغل بالي بهذا الليلة و لن أدع أي شيء يزعجني |
Daha önce öyle davrandım ama tekrar olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | منحت نفسي مسبقاً و لن أدع هذا يحدث مجدداً |
Son nefesini bizi uyarmak için harcadı. Bunun yanlarına kalmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لفظ أنفاسه الأخيرة محاولاً تحذيرنا و لن أدع ذلك يضيع سدى. |
Eğer sağ salim eve dönersen canım, söz veriyorum seni seveceğim, sana sarılacağım ve asla başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | عزيزي, إذا أتيت للمنزل بأمان الآن, أعدك سأحبك و سوف أحملك و لن أدع أي أحد يلحق بك الأذى |
-Bunun olmasına tekrar izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدع هذا يحدث مرة أخرى - أنظري لانا أنا معجب بك - |
Kimsenin karışmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لدي موعد مع إينديو و لن أدع أحداُ يتدخل |
Kimsenin sana elini bile sürmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدع أي أحد يقوم بمد يده عليك |
Buna izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدع هذا يحدث |
...bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدع هذا يحدث ثانيةً |
Dinle, Yogi her zaman Yogi olarak kalacak. Artık onun beni rahatsız etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي، (يوغي)، سيبقى (يوغي) و لن أدع ذلك يضايقني بعد الآن |
Birinin onu benden koparmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدع أي أحد يأخذه مني |
Onlara bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدع مكروه يحدث لهم. |
Ve sana da bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدع مكروه يحدث لك. |