On yılı kafamdan silip atmışım. O yüzden kontrol etmem lazım. | Open Subtitles | لقد كان هنالك عقداً مفقوداً, و لهذا علي أن أتفقّد دائماً. |
O yüzden senin gibi kahpelerin bizi işimizden alıkoymasına müsaade edemeyiz. | Open Subtitles | نعم و لهذا لا نحضر العاهرات مثلك كي لا يضيعوا وقتنا |
Ancak keyifli hayatın üç kusuru var, Ve bu yüzden psikoloji mutluluk bilimi değil Ve bu yüzden burada bitmiyor. | TED | و لكن الحياة السارة لديها ثلاثة معوقات, و لهذا السبب علم النفس لا يعد علما للسعادة و لا يكترث بها, |
Bu nedenle bu haftaki ödeviniz kendinizi nasıl gördüğünüzü, şu anda hayatınızda nerede olduğunuzu en iyi temsil eden sesi bulmak. | Open Subtitles | و لهذا مهمتكم في هذا الأسبوع هي أن يأتي كل واحد منكم بأغنية و التي ستظهر بها , كيف ترى نفسك |
Senin kabul etmeni bekliyor. Bu yüzden de adamlarını yolladı. | Open Subtitles | إنه في إنتظار موافقتكِ و لهذا قام بإرسال رجاله إليكِ |
Görüyor musun, işte bu yüzden bu adam bir dahi! | Open Subtitles | ـ لقد بعت؟ أرأيتم و لهذا السبب هذا الرجل عبقري |
Böylece bir sonraki köy, sormalarına bile gerek kalmadan boşaltıldı. | Open Subtitles | و لهذا لم نطلب شيئا من القريه المجاوره لقد رحلوا |
Bunun için de adam gibi, sağlam bir işimin olması gerekiyordu | Open Subtitles | و لهذا الأمر إحتجت إلى عمل حقيقي شيء يمكن الإعتماد عليه |
O yüzden de son dakika kararın, beni baya şaşırttı, | Open Subtitles | و لهذا كنت مدهش قليلاً من قرارك في أخر لحظة |
Sınırına kadar zorluyoruz bebeğim. O yüzden trene binmeli. | Open Subtitles | سنفعلها بنجاح يا عزيزتى,و لهذا السبب لا بد من وجود قطار |
Dingil mesafesi çok kısa, O yüzden bu sesi çıkarıyor. | Open Subtitles | قاعدة العجلات قصيرة و لهذا السبب تصدر هذا الصوت |
O yüzden de bizim memleketteki tüm polisler peşindeydi. | Open Subtitles | و لهذا السبب كانت الشرطة في البلدة تريد النيل منة |
O yüzden muhtemelen bugünkü cenazeye de gidecektir. | Open Subtitles | و لهذا نظن ان هناك فرصة جيدة انه سيكون هناك اليوم |
O yüzden şimdi ta Amerika'ya gitmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | و لهذا السبب هي مستعدة لقطع كل هذه المسافات إلى أمريكا الآن |
Ve bu yüzden nüfusun yarıdan fazlası artık vitamin alıyor, doktorların çoğunun bunun gerçekten gerekli olmadığını söylemelerine rağmen. | Open Subtitles | و لهذا أكثر من نصف السكان اﻵن يأخذون الفيتامينات مع أن معظم اﻷطبّاء سيقولون بأن ذلك غير ضروري حقًا. |
Ancak büyüdükçe bu şirkete Ve bu ofise yeni insanlar eklenecek. | Open Subtitles | ولكن, بينما ننمو سنضيف الكثير من الأشخاص للشركة و لهذا المكتب |
Ve bu yüzden olumsuzluklara bir yetişkin gibi göğüs germeyi asla öğrenemedi. | Open Subtitles | و لهذا السبب، لم يتعلم أبداً أن يتعامل مع الشدائد في الكبر |
İşte Bu nedenle, bizler çok yaratıcı ve çok güçlü bir türüz. Bu nedenle bir tarihimiz var. | TED | و لهذا كََسُلالةِ كائناتٍ، نحن نتمتّع بإبداعٍ هائلٍ و بفعاليةٍ كبيرةٍ، و لهذا لدينا تاريخ. |
Bu yüzden de dergide yazdığım makalenin konusunu sebep olarak gösterdim. | Open Subtitles | و لهذا أردتُ مناقشة قضية تلك المقالة التي كتبتها في المجلة |
İşte bu yüzden bu maçı kazanmalıyız... sen ve ben. | Open Subtitles | و لهذا علينا ان نفوز بهذه المباراة انت و انا |
Böylece reklamı kaldırtabiliriz. Ama tam da bu yüzden gerçek önemli işte. | Open Subtitles | و يمكننا أن نطلب من المحطة سحب الإعلان و لهذا فالحقيقة مهمة |
Tam olarak Bunun için ağı tasarladık, çalışmayan santralleri çalışan santrallerle yedeklemek için. | TED | و لهذا السبب بالضبط قمنا بتصميم الشبكة .لدعم المحطات المتعطلة بالمحطات العاملة |
Ben de bu yüzden ona fikrini soruyorum. Milance, gelir misin buraya? | Open Subtitles | و لهذا أريد معرفة رأيه تعال هنا للحظة يا ميلانس |