"و نساء" - Translation from Arabic to Turkish

• kadın ve
• ve kadınlar
• ve kadınları
• ve kadın
• kadınlar ve
• ve kadınlarının
• kadınları ve

O kalabalıkta kadın ve çocuklar olduğunu fark ettiniz mi?
جنرال هل كنت تدرك وجود أطفال و نساء في التظاهرة؟

Ve Hindu zalimler, kendi Müslüman kadın ve çocuklarımızı katlettiler.
او الهندوس المتعصبين في الهند يقتلون أطفال و نساء المسلمين

Erkekler ve kadınlar buraya kafalarını boşaltmak ve sağlıklarını korumak için gelirler.
رجال و نساء يأتون لهذا السبا لكي يصفو ذهنهم و يريحوا أجسامهم

Ama tarihe baktığında bütün büyük adam ve kadınlar düşmanları ile anılırlar.
لكن انظر بالتاريخ دائماً ما تم تبجيل أعظم رجال و نساء العالم من قبل أعدائهم.

Donanmanın şerefli erkek ve kadınları özgürlük için savaşıyorlar.
رجال و نساء البحرية المتفانين يحاربون لأجل الحرية

Dünya Kuvvetlerinin erkek ve kadınları tüm insanlığın geleceğini avcunuzun içinde tutuyorsunuz.
رجال و نساء قوة الأرض أنتم تحملون مستقبل جنسنا في يديكم

Alacaklarım tuz, et, fasulye kenevir ve kadın.
سأحضر بعض الملح , واللحم , الفاصولياء ومخدر الحشيش , و نساء

Elde ettiğimiz sonuç, 200.000 sivil kurban bunların 160.000’i toplu şekilde öldürüldü. Küçük çocuklar, erkekler, kadınlar ve hatta yaşlılar.
اسفر عن 200,000 ضحية من المدنين 160,000 منهم كانوا : اطفال, و رجال, و نساء, و حتي كبار السن.

İncilin kutsal erkek ve kadınlarının nesli.
إنهم أجيال رجال و نساء مقدسات فى الإنجيل

Donanmada görevli kadın ve erkekler, masum insanlar öldü, yaralandı ve kayboldu.
رجال و نساء البحرية، أشخاص أبرياء، أصبحوا أموات و مصابين و مفقودين

Karıştırıcı giysi her ırktan erkek, kadın ve çocuğun 1,5 milyon farklı kesiminden alınan görüntüleri kullanmaktadır.
و لا التعرف على صوته أو ملامحه رداء التخفي نفسه يقوم بالتغيير من حوالي مليون و نصف شكل افتراضي لرجال و نساء و أطفال

Korkunç bir şey olduğun biliyorum ve manyağı donanmadan daha fazla kadın ve erkek kaybetmeden yakalamalıyız.
أعني، أنه أمر رهيب، و علينا أن نوقف هذا المهووس قبل فقدان المزيد من رجال و نساء البحرية.

Bilim adamları yaşama bu şekilde müdahale etmenin nelere yol açacağını bilen kadın ve erkeklerle.
رجال و نساء يفهمون حقاً ما يعنيه التلاعب بالحياة و ما يمكنه أن يفعل.

Erkekler ve kadınlar kör oldu, Müfettiş. Ve şimdi o burada.
هناك رجال و نساء فقدوا بصرهم أيها المحققون و الآن ها هو ذا

Cesur erkek ve kadınlar bizim özgürlüğümüz için savaşıp ölüyorlar.
رجال و نساء شُجعان يموتون يقاتلون لأجل هذه الحرية.

Bayanlar baylar, uzun yıllar bu ülkenin cesur erkekleri ve kadınları tehlike altındaydı.
سيداتي و سادتي منذ وقت طويل هذه البلاد وضعت أشجع رجال و نساء لديها بطريقة مؤذية

Sadece zaman kazanmak için güçlü erkek ve kadınları dönüştürüyorum.
أنا أحاول شراء بعض الوقت فقط لذا أقوم بتحويل أقوى رجال و نساء بقدر ما استطيع

Onlarca erkek ve kadın öldü. Sense hala bir şey söylemiyorsun.
كلهم رجال و نساء ميتون مازلت تتحدث كلام بلا معنى

El becerilerine güvenen kadınlar ve erkekler tarafından yapılıyor.
يتم تصنيعها من قبل رجال و نساء يؤمنون كثيراً بصناعتهم.

Denizaşırı ülkelerde canlarını riske atan, silahlı kuvvetlerimizin cesur erkek ve kadınlarının, Amerika'daki aileleri için kaygı duymak zorunda kalmaması gerektiğine inanıyorum.
لا أعتقد أن رجال و نساء قواتنا المسلحة الشجعان الذين يخاطرون بحياتهم فى الخارج أن يقلقوا على عائلاتهم فى أمريكا

Dedi ki; "yeni bir gezegen bulacağım, daha iyi yemekler, daha güzel kadınları ve daha çılgın uyuştucuları olan bir yer.
وقال, "سوف أجد كوكب جديد فيه طعام أفضل و نساء أجمل ومخدرات أكثر جنوناً."