"و ننتظر" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekleyeceğiz
        
    • gelene
        
    • bekleyelim
        
    • bekleyemeyiz
        
    • bekleyip
        
    İçeride geçmesini bekleyeceğiz. Open Subtitles نبقى بالداخل ، و نحافظ على تدفئتنا و ننتظر حتى تنتهى العاصفة
    Ama bu gece oraya gidecek, siper alıp bekleyeceğiz. Open Subtitles علينا أن نذهب إلى هنا الليلة و بهدوء و ننتظر
    Destek gelene kadar dayanmaya çalışacağız. Open Subtitles نمكث فى هدوء و ننتظر حتى تهجم السريه بقوتها
    Tüm gece uyanık kalıp sabah gazetelerini bekleyelim diyorum ben. Open Subtitles اقترح ان نسهر طوال الليل و ننتظر صحيفة الصباح معاً
    -Denerim. -Burada durup bekleyemeyiz. Open Subtitles ــ سأحاول ــ لا نستطيع أن نجلس هنا و ننتظر
    O hâlde bekleyip bizimle iletişime geçecekleri ânı kollarız. Open Subtitles حسناً ، عندها ننتظر الوقت الملائم لنا و ننتظر حتى يتصل بنا
    - İşin doğrusu, öyleyim. Kararımız şöyle: Geride durup, bekleyeceğiz. Open Subtitles في الواقع، نعم أنا كذلك حسنا، بما أنه قد تم تقرير ذلك، لنبقى في الخلف و ننتظر
    Kürekleri al. Nehrin aşağısına gidip bekleyeceğiz. Open Subtitles أجلب المجاذيب, سنتجه الى عمق النهر و ننتظر هناك
    Galler'e gideceğiz, Margaret'in ordusunu bekleyeceğiz, ve savaşa hazırlanacağız. Open Subtitles سنذهب إلى ويلز و ننتظر جيش مارجريت و نستعد للحرب
    - B planı, bekleyeceğiz, umarım şansımız yaver gider. Open Subtitles الخطة ب, نحن.. اه نحن نحاول و ننتظر خروجه نأمل ان نتمكن من الحصول على القليل من الحظ
    Olay yerine bakıp Dr. Isles'ı bekleyeceğiz. Open Subtitles لذلك أنا لا أعتقد ذلك سوف نقوم بمعالجة مسرح الجريمة و ننتظر الدكتورة آيلز
    Testleri yapacağız ve sonuçlar gelene kadar bekleyeceğiz. Open Subtitles سنقوم بالفحوصات, و ننتظر حتى نحصل على النتائج, و سنكتشف الأمر آنذاك, حسناً؟
    Tüm yapılacak baharda kurtarma timi gelene kadar burada tıkılıp beklemek. Open Subtitles كل ما علينا فعلة الان ان نتماسك الى الربيع و ننتظر فريق الانقاذ
    Prosedürleri uygulayacağız, tüm gemiyi kapatıp yardım gelene kadar denizde hareketsiz kalsak bile. Open Subtitles سوف نتبع الأجراءات حتى إذا أغلقنا المحركات، المنافذ، و إذا لم ننجح و ننتظر المُساعدة.
    Hayır, hayır, gözetleyip, bekleyelim ve tetikte olalım. Open Subtitles كلا .. كلا .. يجب أن ننتبه و ننتظر و نظل على خط دفاعنا
    Başka tanıtım yapalım mı? Hayır, sadece oturup bekleyelim. Open Subtitles ألا يجب أن ندبر ندوات اخري لا يجب أن نجلس و ننتظر
    Bak, sadece Greg'in sözünü dinleyip burada Victor'u bekleyelim, tamam mı? Open Subtitles دعينا فقط نفعل مثلما قال - جريج و ننتظر - فيكتور
    Burada oturup saldırıya uğramayı bekleyemeyiz. Open Subtitles لا نستطيع أن نجلس هنا فقط و ننتظر إلى أن نُهاجم
    Yalnizca burada oturup bekleyemeyiz. Open Subtitles ما هذا الأمر فعلاً! إذًا, هل تريد منّا أن نجلس و ننتظر هنا؟
    Öylece oturup bekleyemeyiz ama. Open Subtitles لا يمكننا ان نجلس فقط في الجوار و ننتظر
    Kargo bölümünde bekleyip, termiti almaya kimin geleceğini öğreneceğiz. Open Subtitles سنقوم بمراقبة قسم البضائع و ننتظر لمشاهدة من سيأتي لأجل الثيرميت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more