"و هؤلاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunlar da
        
    • ve o
        
    • ve bu
        
    • ve şu
        
    • Ve bunlarda
        
    Teşekkürler. Ben, Murph, Bunlar da Sihirli Tınılar. Open Subtitles شكراً لكم ، انا مرفي و هؤلاء فرقه النغمات السحريه
    Güzel konuşuyorsun ama burası Kore değil ve Bunlar da asker değil ve kızın çapraz ateşte kalabilir. Open Subtitles لقد قمت بخطاب جيد ولكن هذه ليست كوريا و هؤلاء ليسوا جنود
    Ve Bunlar da söylendiği şekilde ilaçları kullanan insanlar. Open Subtitles و هؤلاء هم اﻷناس الذين تعاطوا الدواء بحسب اﻹرشادات.
    Ağrıdan kendimi kaybederdim ve o lanet doktorlar bir şey anlamazdı. Open Subtitles و و يثير جنوني و هؤلاء الاطباء لا يعرفون شيئا البتة
    Anında 1885'e gideceksin ve o Kızılderililer orada olmayacak. Open Subtitles أنت ستنتقل في التو إلي العام 1885 و هؤلاء الهنود لن يكونوا هناك.
    Açık hapishanesinde, finansal sahtekarların etkisine girdi, ve bu sahtekarlar onu cezadan sonra kendileri için çalışmaya ikna ettiler. TED و في سجنه المفتوح، وقع تحت تأثير محتالي المال، و هؤلاء المحتالون أقنعوه أن يعمل معهم عند إطلاق سراحه.
    Eğer onu çıkartırsam insanlar babamın dışarda olduğunu anlayacak ve şu insanlar ödeme yapmayı bırakacaklar. Open Subtitles و هؤلاء الناس الذين بالخارج سيدفعون ثمن هذا
    Ve Bunlar da senin dostların. Seni eve götürmeye geldiler. Open Subtitles و هؤلاء هم أصدقائك لقد جاؤوا ليأخذوك للبيت .
    Bunlar da benim cadı topluluğumun iyi kadınları. Open Subtitles و هؤلاء النساء الصالحات هُنَّ حليفاتي
    Benim adım Bobby Shad ve Bunlar da Kötü Adamlar. Open Subtitles اسمي بوبي شاد و هؤلاء هم الرجال السيئين
    Evet ve Bunlar da diğer adamlara mesaj gönderen kadınlar. Open Subtitles نعم ، و هؤلاء النساء راسلوا رجال آخرين
    Bizim arka bahçemiz, Bunlar da salıncaklar. Open Subtitles و باحتنا الخلفية، و هؤلاء هم الارجوحتان
    Bunlar da şu masadaki beylerden. Open Subtitles و هؤلاء من السادة هناك على تلك الطاولة
    Aidatımı ödüyorum ve o elemanlar sert oynarlar. Open Subtitles أنا أدفع استحقاقاتي و هؤلاء الفتية يتصرفون بشكل صارم
    Ülkemizin demokratikleşmesi adına gençliğimi harcadım... ve o şerefsizler bana iş bile vermediler. Open Subtitles .. لقد ضحيت بشبابى من أجل الديموقراطية ببلادنا و هؤلاء الملاعين لم يعطونى فرصة عمل حتى
    Peki ya prenses ve o iki aptalı .hemen şimdi mi öldüreyim? Open Subtitles هل يجب أن أقتلهم الآن الأميرة و هؤلاء الحمقى؟
    ve bu kahramanlar, hayatın her köşesinden, her türlü geçmişten geliyorlar. TED و هؤلاء الأبطال ، أتوا من كل مكان، من كل المجتمعات و الثقافات.
    Bu sadece bir kanat ve bu insanlar özellikle ufak seçilmiş değiller. TED ذلك جناح واحد، و هؤلاء ليسوا أشخاصًا تم انتقاؤهم خصيصًا.
    ve bu program ve bu rehberlerle bunu yapabilecekler. TED و الآن، مع هذا البرنامج و هؤلاء المرشدين، سيكن قادرات على القيام بذلك.
    Sen, ve şu diğerleri... ilk kurbanlar olacaksınız. Open Subtitles أنت و هؤلاء الآخرون سيكونون الأوائل
    Burası yeni eviniz Ve bunlarda sizin kız kardeşleriniz. Open Subtitles هذا منزلكم الجديد و هؤلاء البنات اخواتكن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more