"يأخذني" - Translation from Arabic to Turkish

    • götürürdü
        
    • götürecek
        
    • almasına
        
    • götürmek
        
    • götürür
        
    • götürüyor
        
    • alırdı
        
    • götürmesi
        
    • götürmesine
        
    • götürmeye
        
    • almaya
        
    • götürmesini
        
    • alacak
        
    • götürdü
        
    • almasını
        
    Amcam beni işe götürürdü, çünkü beş parasız olduğumu, paraya ihtiyacım olduğunu biliyordu. TED كان يأخذني للعمل معه لأنني مفلس، وكان يعلم بأنني في حاجة للمال
    Küçükken beni Yankee maçlarına götürürdü. Open Subtitles أعتاد أن يأخذني لمباريات اليانكي عندما كنت صغيراً
    Beni köyüm için iç kısımlara götürecek bir Afrikalı bulmak istiyorum. Open Subtitles أجل أريد أن أجد إفريقي لكي يأخذني داخل البلاد إلى قريتي
    Beni almasına izin verirsem yaptıklarımı dert etmem belki Byron. Open Subtitles لو تتركه يأخذني حينها لربما لن أبالي بما فعلته يا بايرون
    Beni kır evine götürmek istemişti, şu şehrin dışında olan. Open Subtitles كان يريد أن يأخذني إلى بيتهم الصغير خارج المدينة
    Beni nehir yukarı götüren adamın adı Omar. Seni nehrin yukarısına götürür. Open Subtitles الرجل الذي يأخذني الى أعالي النهر اسمه عمر، هو سيرسلك
    Bu da bizi ikinci derse götürüyor: İnsanların suyu korumalarını mümkün kılın. TED ما يأخذني للدرس الثاني: مكّن الناس من الاقتصاد في استخدام المياه.
    Hiç at yarışına gittin mi? Babam ufakken beni götürürdü. Open Subtitles أنت فقط إذهب إلى سباق ألخيول كان والدي يأخذني عندما كنت صغيرة
    Babam Cumartesi sabahları beni YMCA'ya götürürdü. Open Subtitles والدي كان يأخذني إلى النادي صباح كل السبت
    Ayda en az bir kere, babam kardeşlerimle beraber bizi beyaz göle götürürdü. Open Subtitles علىالأقلمرةواحدةشهرياً, كان يأخذني أبي أنا و شقيقيّ
    Ölümü anlama yolunda beni dünyanın her köşesine götürecek bir yolculuğun başlangıcı. Open Subtitles التي من شأنها أن يأخذني في جميع أنحاء العالم بحثا عن فهم الموت.
    Ayini tamamlamak için beni Hamunaptra'ya götürecek. Open Subtitles عليه أن يأخذني إلى هامونابترا لإداء الطقوس.
    Efendim, lütfen beni almasına izin vermeyin. Open Subtitles سيدتي سيدتي ، رجاءً لا تتركيه يأخذني.
    Birkaç polis memuru beni yasadışı olarak götürmek istiyor. Open Subtitles يوجد شرطي يحاول أن يأخذني بشكل غير قانوني
    Beni şık restoranlara götürür... güzel yemekler yerdik. Open Subtitles انه يأخذني للخارج للعشاء في مطعم فخم جدا
    Aynı anda birden fazla kitaba başlıyorum hepsi de beni, bulunduğum zaman ve ortamdan alıp götürüyor. Open Subtitles أحبّ أن أقرأ كتب متعدّدة في الوقت ذاته, كلٌّ له زمانه ومكانه, كلًّا منهم يأخذني بعيدًا عن الزمان والمكان الذي أعيش فيه.
    - Stevie. Babam hergün kargo treniyle Manhattan'a gitmek için beni alırdı. Open Subtitles اعتاد أبي ان يأخذني كل يوم لأتدرب على الخيول في مانهاتن
    Tüm yaptıklarımın beni başka bir yere götürmesi hesaplanmış gibi gözüküyordu. Open Subtitles يبدوا ان كل شئ فعلته كان محسوبا ان يأخذني لمكان اخر
    Tanrım, eğer fırtına beni alacaksa lütfen beni Oz'a götürmesine izin ver. Open Subtitles رباه, إذا كان الإعصار سيأخذني "أرجوك دعه يأخذني إلى "أوز
    Ben bundan sonraki seferde beni de Wichtown'a götürmeye söz verdi. Open Subtitles بن وعد أن يأخذني في رحلة لويتشيتا ويبين لي كيف يعيشون
    Keşke sizinle gelebilseydim ama Derek her an beni almaya gelebilir. Open Subtitles اتمنى ان اذهب معكم يا شباب و لكن ديريك سيأتي في اي لحظة و يأخذني
    Ve şimdi sunucunun beni sigortaya doğru götürmesini rica ediyorum. Open Subtitles وأنا أطلب الآن من المعلق أن يأخذني إلى كابل الكهرباء
    Beni terk etmez bir gün geri dönecek ve beni yanına alacak. Open Subtitles ـ وفي يومٍ ما سيعود إلي ـ وسوف يأخذني بعيداً
    Mağara resimleri bağlantısı beni insanlığın en eski sanat eserlerinden bazısına götürdü. TED يأخذني رابط رسومات الكهوف إلى بعض من الفنون المعروف للجنس البشري
    - Beni nasıl ciddiye almasını bekliyorsun? Open Subtitles كيف من المفترض أن يأخذني على محمل الجد ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more