"يأخذهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • alıyor
        
    • alır
        
    • götürüyor
        
    • alıp
        
    • almadı
        
    • götürdüğünü
        
    • götürebilirdi
        
    Onları hatıra olarak alıyor ve kendi üzerine uygun diktiriyor. Open Subtitles انه يأخذهم كتذكارات و يعدلهم لتناسب جسده
    Onları şehir merkezinden alıyor, ikinci bir mekana götürüp öldürüyor ve cesetten mümkün olduğunca çabuk kurtuluyor. Open Subtitles يأخذهم لموقع ثانوي يقتلهن و يتخلص من الجثث بأسرع ما يمكن
    Babam, onları uzaktaki uçuş pistlerine götürür, oradan alır ve onlara malzeme getirirdi. Open Subtitles كان أبي يأخذهم ذهاباً وإياباً في الطائرة من المهابط البعيدة ويجلب لهم التجهيزات
    Ruhları nasıl geriye götürüyor? Open Subtitles ليحفظهم من أن يأخذهم الشيطان لنفسه. كيف أعاد هذه الأرواح؟
    Babalarının Pazar günü geleceğini ve onları alıp gezmeye götüreceğini söylediğini anlattı. TED فقالت لي .. انه كان يعدهم ان يأتي يوم الاحد لكي يأخذهم من أجل نزهة سير
    Sanırım çok ciddiye almadı. Open Subtitles أعتقد بأنه لم يأخذهم بجدية كبيرة
    Karımın erkek arkadaşı alıyor sanmıştım. Open Subtitles لقد تصورت أن صديق زوجتى كان يأخذهم
    Karımın erkek arkadaşı alıyor sanmıştım. Open Subtitles لقد تصورت أن صديق زوجتى كان يأخذهم
    Asıl soru, onları kim alıyor ve ne için? Open Subtitles إذاً السؤال هو من يأخذهم ولماذا
    o bir kız hazırlanması zaman alıyor Open Subtitles -إنها فتاة يأخذهم وقت للإستعداد
    Maryland masam onları ciddiye alıyor. Open Subtitles مكتبنا في (ميريلاند) يأخذهم على محمل الجد
    Bilirsin, bir faşist bir kadına asla para ödemez, onu direk alır. Open Subtitles يالها من إمرأة الفاشيون لايدفعون للنساء, بل يأخذهم
    Adamın teki alır... Open Subtitles أعتقد أنه يمكن لأى شخص أن يأخذهم مثل أى شئ آخر
    En yakın arkadaşı bunları alır, onu ziyaret ederdi. Open Subtitles صديقها المفضل يجب أن يأخذهم ويذهب لزيارتها
    Cesari, milyarlık devlet tahvillerini güvenli bir çantaya dolduruyor ve San Marino Cumhuriyeti'ndeki tahvilleri nakite çeviren bir bankaya götürüyor. Open Subtitles تشيزاري يملأ خزينة بسندات حكومية تعادل البليارات و يأخذهم إلى بنك في جمهورية سان مارينو
    Çıkıp grupları kontrol ediyor ve onlarla sözleşme imzalıyor ve bizi harika yerlere götürüyor. Open Subtitles أنه يكتشف الفرق ثم يجعلهم يوقعون لشركته ثم يأخذهم الى هذه الأماكن الرائعة
    ...ve tabi ki beni de o muhteşem yerlere götürüyor.. Open Subtitles ثم يأخذهم الى هذه الأماكن الرائعة
    Yani diyorsun ki adamın biri bu müşterileri alıp onları Graff'e satabilir mi? Open Subtitles وأنت تقول ان رجلا يمكن أن يأخذهم ويبيعهم لجراف ؟
    Harvey Korman/Tim Conway şovunu hala kimse almadı. Open Subtitles ـ(هارفي كورمان) / معرض ـ(تيم كونواي)ـ لم يأخذهم احد
    Onları esenliğe götürdüğünü sanıyor. Open Subtitles إنه يعتقد إنه يأخذهم إلى الأمان
    Vezne penceresinin arkasına götürebilirdi. Open Subtitles كان من الممكن ان يأخذهم خلف شباك امين الصندوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more