| Tabii ki hayır sevgilim. çok üzgünüm. | Open Subtitles | بالطبع لا , يا حبيبي يؤسفني ذلك بشدة |
| - Hayatım, çok üzgünüm. - ... Şehir Konseyi'nden azlettiler. | Open Subtitles | عزيزتي، يؤسفني ذلك - .. من مجلس المدينة - |
| - Oh, Saul, Çok üzüldüm. - Evet, buna seni biz zorladık. | Open Subtitles | سول يؤسفني ذلك - نعم ، نحن من دفعناك لفعل ذلك - |
| Çok üzüldüm. Çok üzüldüm. Evet. | Open Subtitles | يؤسفني ذلك سأكون هناك في الصباح الباكر |
| Buna Üzüldüm. | Open Subtitles | لقد كلفني الرهان كل ما أخبئه من سجائر يؤسفني ذلك |
| Ve sen de kendin hakkında bilmeyi istemeyeceğin şeyler öğrendin. Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | و تعلمت أشياء عن نفسك كنت تفضلين عدم معرفتها، يؤسفني ذلك ايضا |
| Bu uzaklaştırmam hakkındaysa, çok üzgünüm. | Open Subtitles | \u200fإن كان الأمر يتعلق بإيقافي، يؤسفني ذلك. |
| Caroline, bundan dolayı çok üzgünüm, ...ama Don kendini pek iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | (كارولين) يؤسفني ذلك ولكن (دون) ليس بخير |
| çok üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني ذلك جداً |
| Crystal, çok üzgünüm. İptal etmemi ister misin? | Open Subtitles | كريستال ) يؤسفني ذلك ) هل تريدينني أن ألغي مراسم الجنازة ؟ |
| - Lawton yaşıyor. - çok üzgünüm John. | Open Subtitles | لوتن) على قيد الحياة) (يؤسفني ذلك يا (جون |
| Ben gerçekten Çok üzüldüm. | Open Subtitles | يؤسفني ذلك جداً |
| Ağır bir olaymış, dostum. Çok üzüldüm. | Open Subtitles | -ذاك أمر قاسٍ، يؤسفني ذلك |
| Aman Tanrım, Çok üzüldüm Daniel. | Open Subtitles | يا إلهي، يؤسفني ذلك بشدة، (دانيال) |
| Buna Üzüldüm efendim. | Open Subtitles | يؤسفني ذلك يا سيدي |
| Buna Üzüldüm. | Open Subtitles | يؤسفني ذلك |
| Bunun için üzgünüm aşkım ama bu okulu asman için bir sebep değil. | Open Subtitles | يؤسفني ذلك يا حبيبتي لكنه ليس سبباً لترك المدرسة |
| - Bunun için üzgünüm, dostum. | Open Subtitles | يؤسفني ذلك يا صاحبي |