| Evet, söz etmişti. Bayan Newman, yardımlarınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ أجل ـ شكراً جزيلاً يا آنسة نيومان علي مساعدتك |
| Pekâlâ, Bayan Quested tutuklu ve rehberle birlikte tepeye tırmandınız. | Open Subtitles | الآن، يا آنسة كويستد قمت بصعود المنحدر مَع السجينِ والدليل |
| Siz de biliyorsunuz ki, Bayan Daisy, yapanlar hep aynı kişiler. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين مثلي تماماً يا آنسة ديزي سيكون دائماً نفس الناس |
| Sonra da "Affedersiniz hanımefendi, bir fincan çay alabilir miyim?" diyorsun. | Open Subtitles | و تقولين، أرجو المعذرة يا آنسة هلّ ليّ ببعضٌ من الشاي؟ |
| Şey, Bayan Benes karikatürler örümcek ağı gibidir ve örümcek ağı teşhir edilmemelidir. | Open Subtitles | بالواقع يا آنسة بينيس، الكاريكاتير مثل النسيج الرقيق ولا يجب تشريح النسيج الرقيق. |
| Tamam Bayan Waters, iyi şanslar. Umarım her şey iyi gider. | Open Subtitles | حسناً يا آنسة واترز، حظ طيب وآمل أن تنجح الأمور لأجلك. |
| Bayan, size bir içki ısmarlarsam, ufak bir masaj elde edebilir miyim? | Open Subtitles | يا آنسة , لو اشتريت لك شراباً بالمقابل هل أحصل على تدليك؟ |
| Bu daha çok, polislik bir iş gibi Bayan Tuck. | Open Subtitles | بس هادا يا آنسة تاك أمر خاص بالشرطة مش إحنا |
| Kalan cesetleri de kontrol etmek isterim sizin için sakıncası yoksa Bayan. | Open Subtitles | يجب أن أفحص بقية الجثث، إن لم يكن لديك مانع يا آنسة. |
| Dün, Sarı pastel boya kutusuna kırmızı bir pastel koydum Bayan Lovely. | Open Subtitles | بالأمس وضعت قلم الشمع الأحمر في صندوق الأقلام الصفراء يا آنسة لوفلي |
| En iyi işimi tecrübe edemediniz, Bayan. Çok sağlam taktiklerim var. | Open Subtitles | لم تريني في افضل احوالي يا آنسة لدي بعض الحركات المذهلة |
| Elbette keklerin hiçbir zaman işe yaramayacağını biliyorsunuzdur Bayan Pope. | Open Subtitles | تعرفين طبعًا أن الكعك لن يجدي نفعًا يا آنسة بوب |
| Bu oyuna daha fazla devam etmemizin manası yok Bayan Donati. | Open Subtitles | لا نحتاج إلى مواصلة هذا التظاهر لفترة أطول، يا آنسة دوناتي |
| Bayan, otobüs şu an iyi, tekrar binmek ister misiniz? | Open Subtitles | يا آنسة ، الحافلة بخير الآن هل تريدين الصعود مجدداً؟ |
| Sizi Ma sandım. Kusuruma bakmayın, Bayan. | Open Subtitles | اعتقدت انها كانت أماه أستميحك عذرا يا آنسة |
| Bu kadar Bayan Smith.Sağ ol denizci. Askerlerimizle gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | انتهينا يا آنسة سميث ، شكراً أيها البحار ، نحن نفتخر بأولادنا |
| Hangi açıdan bakarsanız zor durumdayız hanımefendi. | Open Subtitles | نحن في ورطة صغيره يا آنسة وليس مهم كيف هي الطريقة التي تنظرين بها للمشكله |
| Söylediğiniz şeyin ne denli ciddi olduğunun farkında mısınız, bilmiyorum hanımefendi. | Open Subtitles | لا أعلم يا آنسة, فيما إذا كنتِ... تقدرين خطورة ما تقولينه. |
| Burası çok iyi bir yer, hanımefendi ama kendi hanımım olmayı isterdim. | Open Subtitles | إنه مكان جيد يا آنسة لكني سأفضّل لو كنت سيدة نفسي |
| Ah, buna izin vermiyorum küçük hanım, arkanı toplamadan önce ülkeyi terk etmek falan yok. | Open Subtitles | أوه ، لا لن تفعلي ، يا آنسة لن يكون هناك خروج من المدينة حتى تنظّفي ما وسختيه |
| Özür dilerim Matmazel ama onun sorması gerekiyor. | Open Subtitles | عذراً يا آنسة لكن هو الذي سيطلب مني ذلك. |