"يا فرانك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Frank
        
    Tabii ki gelirsin Frank. O koca soğuk ayaklarını nerede ısıtırsın başka? Open Subtitles ستفعل بالتأكيد يا فرانك فأي مكان آخر ستضع فيه قدميك الباردتين الكبيرتين؟
    Bırak uçsun, Frank... Aöma tabağımda biraz yiyecek istiyorum. Beni anlıyor musun? Open Subtitles دعه يطير يا فرانك ،ولكن أريد بعض النتائج على مكتبي هل فهمتي؟
    Bu sabah işe başlarken, umduğun şey bu değildi, Frank, öyle değil mi? Open Subtitles ليس ما توقعته عند تسلمك المهمة صباح اليوم أليس كذلك يا فرانك ؟
    Bu sabah işe başlarken, umduğun şey bu değildi, Frank, öyle değil mi? Open Subtitles ليس ما توقعته عند تسلمك المهمة صباح اليوم أليس كذلك يا فرانك ؟
    Evet, beni sonra öpebilirsin. Frank, istersen sen de öpebilirsin. Open Subtitles أجل, يمكنكِ تقبيلي لاحقاً أنتَ أيضاً يا فرانك, لو أردت
    Seni tanımıyorum Frank ama anladım ki ikimiz de burada kurban rolündeyiz. Open Subtitles لا أعرفك يا فرانك ولكن خطرَ لي بأنه أنا وأنت ضحايا هنا
    - Frank, öğle yemeği yemek üzereydim. - Böldüğüm için üzgünüm. Open Subtitles يا فرانك ، أنا على وشك تناول الغداء أنا آسف للمقاطعة
    - Tam düşündüğüm gibi. Korkaksın. - İşte bu, Frank... Open Subtitles تماماً مثلما ظننت ، أنت جبان هذا يكفي يا فرانك
    İtiraf etmeliyim Frank Kennedy, yeni sakalınla muhteşem olmuşsun! Open Subtitles أعترف يا فرانك كينيدي أنك تبدو ساحراً بهذه السوالف الجديدة
    - Rahatlar, keyfimize bakardık. - Ama yedi yıl, Frank. Open Subtitles فقط نرتاح ونتمتع بالحياة ولكن 7 سنوات يا فرانك
    Dinliyor musun, Frank? Open Subtitles وسوف احصل على الطلاق, هل انت مصغى لى يا فرانك ؟
    O tanıdığım en dürüst polis, Frank. Open Subtitles إنه من أكثر رجال الشرطة نزاهة على حد علمي يا فرانك
    Biliyor musun, Frank, bazen kendime "ben ne halt ediyorum, " diye soruyorum. Open Subtitles أتعرف يا فرانك أحياناً أسأل نفسي مالذي أفعله؟
    Frank, bir çocuk gibi davranıyorsun. Open Subtitles أتعرف يا فرانك, أنت تتصرف مثل طفل لعين، سمعتني؟
    Aman Tanrım. Frank, biz kirli çamaşırlarımızı kendimizi yıkarız. Open Subtitles يا إلهي يا فرانك, ستنشر غسيلنا على الملأ؟
    Müfettiş Lombardo. Elini sıkmak istiyorum, Frank. Open Subtitles أنا المحقق لامباردو أريد مصافحتك يا فرانك
    Ama Frank, dün marketten 5 mil ötede metro istasyonundaydı. Open Subtitles ولكن يا فرانك, لقد كان على متن قطار مع البضائع على مسافة خمس أميال
    Altıncı butona bas Frank. Bu işte, TA departmanını istiyorum Open Subtitles اضغط الرقم 6 يا فرانك, اريد شرطة الأفاق هنا
    Frank, şu kamplardan birinde yaşayabiliriz. Open Subtitles أتعلم يا فرانك,يجب أن نفعل شئ ما في أحد تلك المعسكرات.
    Evine hoşgeldin Frank. Beyrut'ta çok başarılıydın. Open Subtitles مرحباً بعودتك إلى ديارك يا فرانك عمل جيد فى بيروت الذى سمعنا عنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more