| Bir tür nişancı. Özel tim, 700 metrelik alandaki her şeyi araştırıyor. Bölgeyi kapattık. | Open Subtitles | إنّها جريمة فاعلها قنّاص، وفريق العمليات يبحث في محيط 750 ياردة، والمنطقة مُغلقة. |
| Bir tür nişancı. Özel tim, 700 metrelik alandaki her şeyi araştırıyor. Bölgeyi kapattık. | Open Subtitles | إنّها جريمة فاعلها قنّاص، وفريق العمليات يبحث في محيط 750 ياردة، والمنطقة مُغلقة. |
| Ama merkezde biri araştırıyor. | Open Subtitles | ولكن جعلت احدهم في قسم الشرطة عندنا يبحث في الأمر |
| Bill, kasabanın diğer tarafına bakıyor. | Open Subtitles | مشروع القانون يبحث في الجانب الآخر من المدينة |
| Craig Hill firmasının geçen yıl baktığı bütün yangınları kontrol ediyormuş, | Open Subtitles | كان يبحث في كل حريق كانت مسؤولة عنه شركته للعام الماضي |
| Görünüşe göre bu sembolleri araştıran başka biri daha varmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ أحداً آخر كان يبحث في شأن هذه الرموز. |
| Bu belgesel modern ticari anonim şirketin doğası, evrim etkileri ve olası geleceğini inceliyor. | Open Subtitles | في أوقات وأماكن أخرى إن الشركات اليوم هي المؤسسات المهيمنة. هذا الفيلم الوثائقي يبحث في طبيعتها |
| Söyledim ve o da inceleyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انه سوف يبحث في الأمر |
| Marissa'nın kredi kartını en son kullandığı yeri araştırıyor. | Open Subtitles | إنه يبحث في آخر مكان استخدمت فيه بطاقتها الائتمانية. |
| "FBI ajanları Hill Katili'ni araştırıyor." | Open Subtitles | " يبحث في الطعن المخفي [ BAU ] عميل من " |
| Görünüşe göre biri Kensi'nin efsanesini araştırıyor. | Open Subtitles | يبدوا أن شخصاَ كان يبحث في أسطورة " كينزي " |
| Daniel babamın Nolcorp'a olan yatırımını araştırıyor. | Open Subtitles | دانيال يبحث في استثمارت ابوي في نولكورب |
| - Suç laboratuvarı araştırıyor. | Open Subtitles | حسناً ، مختبر الجريمة يبحث في ذلك الآن |
| Geçmişimi araştırıyor. | Open Subtitles | إنه يبحث في ماضيّي. |
| Geceleri oturup Google'da kanser türlerine teşhislere, ölüm oranlarına falan bakıyor. | Open Subtitles | يسهر الليل يبحث في الانترنت عن السرطان وتشخيصه ونسبة الشفاء |
| Sanırım birileri gerçekten yazmaktansa, tıkanmakla ilgili özlü sözlere bakıyor internetten. | Open Subtitles | حسنا ، يبدو كما لو أن شخصا ما يبحث في الشبكة عن اقتباسات تتعلق باحتجاب الأفكار بدلا من الكتابة |
| Kişisel e-postalarını okuyor, tarayıcısının geçmişine ve internet siparişlerine bakıyor. | Open Subtitles | ويقرأ بريده الإلكتروني الشخصي يبحث في سجل المتصفح والمشتريات عبر الانترنت |
| Sırf okulda onlar ile aynı yöne baktığı için kardeşimi lisede dövmüşlerdi. | Open Subtitles | لقد هاجموا اخي بالمدرسة الثانوية فقط لأنه يبحث في أمرهم |
| Herkesin bana baktığı hissine kapılıyorum. | Open Subtitles | - لماذا ا؟ أشعر الجميع يبحث في وجهي. |
| Görünüşe göre Luthor ailesi hakkındaki bilgileri araştıran bir tek ben değilim. | Open Subtitles | أنظر حولك أنا لست الوحيد الذي يبحث في تاريخ "أل لوثر" العائلي |
| Çiftliği araştıran adli tıp ekibinden ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن الفريق الجنائي الذي كان يبحث في المزرعة؟ |
| B.D. Kongresi gizli operasyonları inceliyor Annette. | Open Subtitles | الكونغرس يبحث في العملية السرية |
| McGee şu anda Heidi'nin sabıkasını inceliyor. | Open Subtitles | (ماكغي) يبحث في سجلات (هايدي) الآن. |
| Hayır, Giles inceleyeceğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً ، (جايلز) قال أنه يبحث في الأمر |