İkizler çok huzursuz görünüyorlar... belki onları yatağa koymalıyız, hı? | Open Subtitles | التوأم يبدوان متعبين ربما يجب علينا أن نُريحهم |
Dost gibi görünüyorlar, ama adam onunla ne biçim konuşuyor. | Open Subtitles | يبدوان صديقين لكنّه يتحدّث معه بطريقة بذيئة |
Bu test edilmesi gereken bir düşünce ancak etkisi ve çalışma şekli oldukça açık görünüyor. | TED | إنها فكرة لابد من اختبارها، ولكن أثرها وكيفية عملها يبدوان واضحان. |
Ayrıca bir çiftin, IŞİD'den etkilenerek San Bernardino'da bir ofis partisine girip 14 kişiyi öldürmesi gibi görünüyor. | TED | يبدوان كشخصين متأثران بالدولة الإسلامية يدخلان الى حفلة للحزب في سان بيدرنادو ويقتلان 14 شخصا. |
Bu yenisi de Cedar Creek'ten. Birbirlerine benziyorlar. | Open Subtitles | أما هذا فمن سيدار كريك يبدوان متشابهين لكن عن قرب أكثر |
Şaka yapıyor olmalısın. Beş parasız gibiler. | Open Subtitles | يجب أنك تمزح بالتأكيد يبدوان غريبين الأطوار |
Bütün bu gürültü ve koku sana iyi gelmişe benziyor. | Open Subtitles | كل هذا الضجيج و الرائحة يبدوان جيدان بالنسبة إليك |
İlk 20 dakikasını seyrettim ama harika bir çift gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | لا، أنا رأيت فقط أول 20 دقيقة لكنهما يبدوان كزوجين رائعين |
Onun adına sevindim Onlar harika bir çift gibi görünüyorlar | Open Subtitles | ـ آسفة جدا سيد مونك ـ لا انا سعيد من اجلها يبدوان كزوجين عظيمين |
Kanun adamı gibi görünüyorlar, sanırım FBI. | Open Subtitles | يبدوان مثل قوّات حكوميّة، أعتقد أنها المباحث الفيدرالية |
Güçlü görünüyorlar. Bir iki ay dayanırlar. | Open Subtitles | يبدوان قويان لا بد أن يتحملا لشهر أو شهرين |
Bu ikisinin arkadaş olduğuna inanmıyorum. Çok farklı görünüyorlar. | Open Subtitles | لا أصدق أنهما صديقان يبدوان مختلفان تماماً |
Mutlu görünüyorlar. David'den ayrılmana üzüldüm. Üzülme. | Open Subtitles | يبدوان سعيدين. أنا آسف من أجل دايفيد. لا تأسف. |
Tanrım. Tuhaf görünüyorlar. | Open Subtitles | أوه يا إلهى، يبدوان مفلسين نوعا ً ما |
Bisiklet ve kurabiye olayı göze ne kadar hoş görünüyor, değil mi? | Open Subtitles | أبعدوها عن الجهاز هذا يجعل الدراجات و الكعك يبدوان رائعين جداً , صحيح؟ |
CBC ve CHEM-7 iyi görünüyor. | Open Subtitles | التعداد الكامل لعناصرِ الدم وفحص الدمّ يبدوان جيدين |
Şunu hatırlayamadım. Tuhaf mı görünüyor? | Open Subtitles | لا أذكر أنهما كانا بهذا الشكل، هل يبدوان مضحكان؟ |
Hoş bir çifte benziyorlar. Bunu hak etmiyorlar. | Open Subtitles | يبدوان زوجان رائعان ولايبدو أنهم يستحقان هذا |
Spanyel türü köpek kulaklarına benziyorlar, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعتقد أنهما يبدوان مثل أذني الكلب الصغير.. بحلمات |
Birbirlerini daha da içten seviyor gibiler çünkü devamlı saçma sapan şeyler yüzünden kavga ediyorlar. | Open Subtitles | يبدوان و كأنهما يحبّان بعضهما البعض كثيراً عموماً, لأن لديهما هذه الشجارات الصغيرة السخيفة أحياناً, |
-Katie, yerleşebileceğim bir kıza benziyor değil mi Luke? | Open Subtitles | كايتي وأنيت يبدوان كأحلى فتاتين أليس كذلك لوك ؟ |
"Ulusal Taşıma Güvenliği Kurumu" NTSB'den gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | يبدوان مثل جزء من طاقمِ إن تى إس بى. يتجولان وينظران إلى القطع |
İşte orda yanyana oturuyorlar. Eşit gibi gözüküyorlar. | Open Subtitles | والآنيجلسونجنباًإلىجنب، يبدوان و كأنهما متساويان. |
Diğer insanlardan daha bronz görünmüyorlar. | Open Subtitles | لا، لا يبدوان أغمق من بشرة الناس الطبيعية |
Omuz kas ve eklemleri kesilmiş değil gövdeden koparılmış gibi duruyor. | Open Subtitles | الشوكة الكتفية والدالي يبدوان ممزقان من الجذع وليس مقطوعان |
Her zaman birbirlerine çok benziyorlardı. Alice'in June'a oldukça benzediğini görebilirdiniz. | Open Subtitles | يبدوان دائماً متشابهات ويمكنك معرفة ذلك " بعد الحديث عن"ألس"و مقابلتك لـ"جونس |
Çift olarak da yakışmıyorlar. Adam onun için fazla yaşlı. | Open Subtitles | كما أني لا أعتفد أنهما يبدوان كثنائي، فهو أكبر منها كثيراً في السن |
Annemle babamın neye benzediklerini hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر كيف كان والداي يبدوان. |