Video görüntüleri üzerinde oynanıp oynanmadığını kontrol ettim, ancak gerçek gibi görünüyor. | Open Subtitles | لقد راجعت الفيديوا لأرى إذا ماتم التلاعب به ولكن يبدوا أنه حقيقي |
Oturduğum yerden bakınca bu bizim tek şansımız gibi görünüyor! | Open Subtitles | من حيث أجلس، يبدوا أنه الفرصة الوحيدة اللعينة المتاحة أمامنا |
Görünüşe göre burada bazı ders dışı faaliyetler olup bitiyormuş, ha? | Open Subtitles | يبدوا أنه جرى بعض النشاط الغير روتيني في الخلفية هاه ؟ |
Görünüşe göre ufak bir gecikme olacak İyi memur sorunları hallediyor. | Open Subtitles | يبدوا أنه سيكون هناك بعد التأخير حتى ينتهي الشرطي الجيد |
Sorunun kaynağını bulmuş olabilirim. Kablo kopmuş. Kısa devre yapıyor Galiba. | Open Subtitles | لقد وجدتُ مشكلة ماس كهربائى يبدوا أنه يؤثر على دائرة الكهرباء |
Arkası boşa benziyor. Delik gibi sese bakın. | Open Subtitles | يبدوا أنه فارغ من الجهة المقابلة ألق نظرة |
Onu sizin tahmin etmeniz gerekecek gibi gözüküyor. | TED | يبدوا أنه يجب عليك استنتاج العدد الأخير بنفسك. |
Hiç birşey yeterliymiş gibi görünmüyor. Fazlasını hakediyorlar. | Open Subtitles | لا شئ يبدوا أنه يكفى أنهم يستحقون المزيد |
Ve FBI en azından şu an için bu korkuyu gidermeyi başaramamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | ومكتب المباحث الفيدرالي يبدوا أنه عاجز عن إيقاف جرائم الإرهاب |
Gelişmiş bir kültür tarafından inşa edilmiş gibi görünüyor, sonra boşaltılmış ve terkedilmiş. | Open Subtitles | يبدوا أنه تم بنائه من قبل حضاره متقدمه ، ثم هجروه |
Transgenic'in polislere saldırması halkı korkutmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ذلك الشريط للمتحوّر وهو يهاجم رجال الشرطة يبدوا أنه نشر رعب جيد لدى العامة |
Görünüşe göre oynarken bile sorun yaşıyor. Ama koltuk onu hala bırakmıyor. | Open Subtitles | يبدوا أنه لايريد اللعب مجدداً وهي لازالت لاتدعه يذهب |
Ve ses tonuna bakılırsa, ...Görünüşe göre bayağı ciddi bir şey olacak. | Open Subtitles | ومن حدة الصوت يبدوا أنه سيكون شيئاَ كبيراَ |
Görünüşe göre öldürüldükten sonra kaldırımda sürüklenmiş. | Open Subtitles | يبدوا أنه تم جرهُ بجوار الرصيف ، بعدما قُتل |
Planlarında biraz değişiklik olacak Galiba. Hadi gel. | Open Subtitles | يبدوا أنه بإمكانك الاستفادة من تغيير المنظر تعال |
Galiba acil servis odasında. | Open Subtitles | يبدوا أنه ذهب إلى الجناح الداخلى |
Galiba beni ekti. Demek ki geri zekalı biri. | Open Subtitles | يبدوا أنه تجاهلني- سيكون أحمقاً لو فعل هذا- |
Testis şişmesi sorunu olan bir rakun çizmişe benziyor. | Open Subtitles | لقد رسم راكونا مع ما يبدوا أنه صَّفَن منتفخ |
Ne kadar korkunç. Kardeşimin bana anlattığı şeye benziyor. | Open Subtitles | كم هذا فظيع، يبدوا أنه مثل الشيء الذي أخبرتني عنه أختي |
Farkında olmadan bir tuzağı harekete geçirmiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدوا أنه تعثر بدون قصد في أحد الافخاخ هنا |
Pek parti veriliyormuş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | يبدوا أنه لا توجد أى مظاهر للحفلة هنا |
Basın toplantısı Sanki kadını sözünü geri alsın diye zorlamış görüntüsü çizdi. | Open Subtitles | المؤتمر الصحفي جعل الأمر يبدوا أنه سحب المرأة للطعن في الأقوات |
Belli ki devrimci olmaktan asla vazgeçmeyeceksiniz. | Open Subtitles | إذا يبدوا أنه لا يمكنك أن تتوقف عن كونك ثائرا |
Kelowna'lılar yıldız geçitlerini yaklaşık 15 yıl önce bulmuşlar, eski bir tapınak olduğu anlaşılan yerde, yanında birçok Goa'uld eşyaları ile birlikte. | Open Subtitles | الكولونيون اكتشفوا بوابة النجوم تقريبا من 15 سنة سوية مع عدد من مصنوعات الجواؤلد اليدوية في ما يبدوا أنه معبد قديم |
Görünüşe bakılırsa, saldırganın derdi para değilmiş. | Open Subtitles | يبدوا أنه إصتدم بشخص لم يكن ليكتفى بربع دولار. |