"يبرد" - Translation from Arabic to Turkish

    • soğuyor
        
    • soğumadan
        
    • soğumaya
        
    • soğuyacak
        
    • soğumasını
        
    • soğudu
        
    • soğuk
        
    • soğumadı
        
    • soğur
        
    • üşüyor
        
    • soğutur
        
    • soğumasın
        
    • soğuyana
        
    • sıcakken
        
    • üşümeyecek
        
    Öyle düşünüp durma. Yemeğin soğuyor. Open Subtitles لا تستغرقي وقتاً في التفكير طعامك سوف يبرد
    Hallie's leziz tavuğunu yemenin zamanı geldi, soğuyor. Open Subtitles الان فلياكل الجميع قبل ان يبرد دجاج هالى
    Güzel, haydi bu uzun hikâyeyi sonraya erteleyelim ve soğumadan şunları yiyelim. Open Subtitles حسناً ، يمكننا الحديث لاحقاً دعونا نأكل الطعام اللذيذ قبل أن يبرد
    Yığılma işlemi bittiği anda gezegen soğumaya başladı. Open Subtitles في اللحظة التي إنتهت فيها عملية الإلتحام بدأ الكوكب يبرد
    Güneş, en sonunda, dört ya da beş milyar yıl sonra nükleer yakıtını tükettiğinde gazı soğuyacak ve basıncı düşecek. Open Subtitles حينما تستهلك الشمس وقودها النووي بشكل كامل بعد أربعة أو خمسة مليار سنة من الأن غازها سوف يبرد والضغط سينخفض
    Eğer geç kalacaksan ara. Akşam yemeğinin soğumasını istemiyorum. Open Subtitles إتصلي إن كنت ستتأخرين لا أريد أن يبرد العشاء
    Mars'ın dünyanın sadece yarı boyutunda olmasından bu yana, erimiş bir lav topuyken dünyadan çok daha hızlı soğudu. Open Subtitles بما أن المريخ هو بنصف حجم الأرض _ كان من المفترض أن يبرد أكثر و هو كرة ذائبة من الحمم أسرع من الأرض
    Soğutma sakın, çünkü soğuk domuz ayağı bok gibi oluyor. Open Subtitles و لا تدعي الأكل يبرد كرات اللحمة بارده مقززه كالهراء
    Burada yarım bardak duble vanilyalı latten soğuyor, Open Subtitles كوبك النصف فارغ بضعف قشطة الفايليا يبرد هنا
    Karım akşam yemeğini hazırladı ve yemekler soğuyor. Open Subtitles زوجتى للتو وضعت الغداء على الطاولة وسوف يبرد
    Ama farkedeceksiniz ki yüzeyi ve alt atmosferi temsil eden... ...üstteki çizgi atmosferi biraz koruduğumuz için soğuyor. TED و لكن ستلاحظون أن في الشريط الأعلى, و الذي يمثل الغلاف الجوي السفلي و السطح, يبرد بسبب أننا قمنا بحماية الغلاف الجوي الى حد ما
    Her şey soğuyor. - Sizi bekliyoruz. Open Subtitles الطعام يبرد وتعرفان منذ متى ننتظركما
    George, Harry yemeğe gelin. Her şey soğuyor. Open Subtitles الطعام يبرد وتعرفان منذ متى ننتظركما
    Onları yatırırsan belki de her şey soğumadan bir şeyler yiyebiliriz. Open Subtitles لو أثنيت عليهم ربما نستطيع الأكل قبل أن يبرد كل شيء
    O daha mezarında soğumadan Collinsler bizi kapı dışarı edecek! Open Subtitles اولئك آل كولينز سيخرجوننا من هنا قبل ان يبرد قبره!
    Daha bedeni soğumadan, bazı kulüp çakalları herifin yerini alma yarışına girdiler. Open Subtitles لم يبرد جسده بعد وهاهم يتنازعون على خلافته
    Yaklaşık 700 milyon yıl önce gezegenimiz soğumaya başladı. Open Subtitles قبل حوال 700 مليون سنة، بدأ كوكبنا يبرد.
    Eric, tekrar soğumaya başlıyor. Tamam, bir barınak bulmamız gerekiyor. Open Subtitles ياالهي الطقس يبرد ثانية علينا ان نجد ملجأ
    Sıcaklık düşmeye başladı bile aniden daha da çok soğuyacak. Open Subtitles بدأت الحرارة بالأنخفاض بالفعل سوف يبرد بسرعة
    Bir adam öldü ve en azından bilgisayarının sizin olduğunu iddia etmeden önce sabit sürücüsünün soğumasını bekleyin. Open Subtitles لقد مات رجل، وعلى الأقل يجب أن تدعوا قرصه الصلب يبرد قبل أن تطالبوا بإمتلاك حاسوبه.
    Evren adım adım "mutlak sıfıra" kadar soğudu. Open Subtitles الكون يبرد تدريجيا نحو الصفر المطلق.
    Soğutma sakın, çünkü soğuk domuz ayağı bok gibi oluyor. Open Subtitles و لا تدعي الأكل يبرد كرات اللحمة بارده مقززه كالهراء
    Zihnimi boşaltıyor. Havalar da henüz soğumadı. Open Subtitles يساعد هذا على صفاء ذهني الجو لم يبرد بعد
    Çünkü cam nispeten daha hızlı soğur ve atomların kendilerini kuvars kristalinin sıralı yapısında düzenleyecek vakitleri yoktur. TED هذا لأن الزجاج يبرد بشكل سريع نسبيًا، فلا تجد الذرات الوقت لترتّب نفسها في شكل البنية المحددة لبلّورة الكوارتز.
    Sen her zaman "Seninle duş almak istemiyorum çünkü biri üşüyor" dersin. Open Subtitles -نعم -انتِ دائماً تقولين هذا "لا اريد الاستحمام معك لإن احد ما دائماً يبرد"
    Sıvı nitrojen, bir yarayı eksi 150 dereceye kadar soğutur, kanamayı keser. Open Subtitles النيتروجين السائل يبرد الجرح لدرجة أقل من 150 تحت الصفر,ويجمد الخلايا ويوقف النزيف
    Suyu dök, Mordecai. Hadi, soğumasın. Open Subtitles صب الماء ، مورديخاى قبل أن يبرد
    Olsun kardeşim. O soğuyana kadar ormanda gezintiye çıkarız biz de. Open Subtitles لابأس يا أخي، سنذهب في نزهة إلي الغابة ريثما يبرد
    Pekala, soğumadan önce sıcakken yemelisin. Open Subtitles حسنا , تناوله قبل أن يبرد تناوله و هو دافئ
    - Kimse üşümeyecek. Open Subtitles - لا احد سوف يبرد .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more