"يبلي" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidiyor
        
    • durumu
        
    • başarılı
        
    • yapıyor
        
    • durumda
        
    • alemde
        
    • gayet
        
    • idare
        
    • gidiyordu
        
    • iyiye
        
    • çok iyi
        
    Karl'ı kontrol etmek ve işler nasıl gidiyor görmek istedim. Open Subtitles اردت تفقد " كارل " لرؤية ان كان يبلي جيدا
    Şimdiye kadar çok iyi gidiyor, ama iyileşmesini kolaylaştırmak için yapabileceğimizi yapmak önemli. Open Subtitles إنه يبلي بلاء حسنًا لكن يجب أن نبذل جهدنا لتسهيل شفائه
    Bugün ölmek üzere olan adamın durumu gayet iyi. Open Subtitles إذا لم تنكسر، لا تصلحها ذلك الرجل الذي إنهار هذا الصباح إنه يبلي بشكل عظيم
    Son zamanlarda biraz çabalaması gerekti ama durumu iyi. Open Subtitles يجتهد قليلاً في الفترة الأخيرة لكنه يبلي بلاء حسناً
    Uyumsuz sesler gibi geliyor kulağa; fakat birkaç hafta sonra, kör insanlar önlerindeki nesneleri anlamakta oldukça başarılı oluyorlar, bunu yalnızca duyarak başarıyorlar. TED أشبه بنغمات متنافرة، لكن بعد عدة أسابيع يبلي الكفيف حسناً بإدراك ما هو أمامه بناء على ما يسمعه.
    başarılı federal polis işini nasıl yapıyor, git de bir bak dediler. Open Subtitles طلبوا مني المرور للزيارة لنرى كيف يبلي الزعيم الفيدرالي
    Şimdi, bu esnada, hayvanat bahçesindeki çoğu hayvan iyi durumda değil. TED والآن، في هذه الأثناء، لا يبلي العديد من الحيوانات حسنًا في حديقة الحيوان.
    Ama Roger çok iyi gidiyor. Ben biraz geride kaldım. Open Subtitles لكن " روجر " يبلي بلاء حسنا واستطيع معاونته قليلا بقضاء بعض الوقت مع الاولاد
    "İçerden" iyi gidiyor, Simon Schuster şimdiden ikinci baskıya geçtiler. Open Subtitles "إنسايد" يبلي جيداً ذلك بأن دار النشر سايمون شوستر يقومون بطباعه نسخه ثانيه.
    Nasıl gidiyor? Open Subtitles -انه يبلي بلاء" حسن" ,انه متأهب للمساعدة
    İyi gidiyor, Şef. Gerçekten iyi yapıyor. Open Subtitles يبلي حسناً أيها الطاهي أنه يبلي حسناً
    gayet iyi gidiyor! Open Subtitles أنة يبلي بلاءً حسناً
    - Bensiz durumu gayet iyi görünüyor. Open Subtitles يبدو انه يبلي بلاءا حسنًا بدوني هذا يبدو منطقيًّا
    durumu pek de iyi değil ve kocamla ona yardım etmem üzerine biraz tartışmıştık. Open Subtitles أعني, إنه لا يبلي بشكل جيد وبدأت بابشجار مع زوجي بشأن هل أساعده أو لا
    Umarım torununuzun, sorunlu çocuklar kampında durumu iyidir. Open Subtitles اتمنى ان حفيدك يبلي بلاء جيد في مخيمه للأطفال المختلين
    Sadece, benden sonra sahneye çıktığı zaman başarılı oluyor. Open Subtitles إنه لا يبلي جيداً إلا عندما أقدّم فقرتي قبله.
    Onu seviyorum ve burada başarılı olduğuna sevindim ama bu benim işim. Open Subtitles أنا أحبه ، ويسرّني أنه يبلي حسناً ولكن هذه وظيفتي
    İçeride neler yapıyor bilmiyorum. Neler olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles فأنا لا أعلم كيف يبلي في الداخل أو ما يجري
    Jaws gayet iyi durumda. Lanet çenesini kapatmıyor. Open Subtitles فمه يبلي حسناً فهو لن يصمت أبداً
    Şef ne alemde? Open Subtitles كيف يبلي القائد ؟
    - Top gayet iyi Cole! - Kızılderililere döndün Tom. Open Subtitles المدفع يبلي حسنا,كول يالك من مطارد هنود, طوم
    Kazandığı pek söylenemez. Fakat idare ediyor gibi. Open Subtitles لا أستطيع القول أنه يربح لكن، آه، أعتقد انه يبلي جيداً
    Baban başarı hikayelerinden biriydi. gayet iyi gidiyordu. Open Subtitles أبوك كان أحد أُحدوثات النجاح، كان يبلي كما يرام
    İyiye gidiyor. Open Subtitles إنه يبلي بلاءً حسنا
    çok iyi gidiyorsunuz beyler. Eninde sonunda ikiniz de ayağa kalkacaksınız. Open Subtitles رفاق، كلاكما يبلي بلاءً حسنًا وكلاكما سيحصل على الساق في النهاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more