Şimdi bırakmazsanız sen uçuşunu kaçıracaksın o da okuluna geç kalacak. | Open Subtitles | إذا لم تغادر الآن ستفوتك طائرتك وهو سوف يتأخر عن المدرسة |
Kendin de söyledin, zaman makinesi varsa elinde, asla geç kalmazlar. | Open Subtitles | قلتها بنفسك، من يملك آلة زمن لا يتأخر عن موعدٍ أبداً |
Bazıları randevulara geç geliyor, bazısı İngilizce bilmiyor ve bazıları ise talimatları uygulamakta zorluk yaşıyor. | TED | بعضهم يتأخر عن المواعيد، والبعض لا يتحدث الإنكليزية، والبعض يصعب عليه اتباع التعليمات. |
geç kalması inanılır gibi değil. Çünkü aşıkların hep acelesi vardır. | Open Subtitles | أتعجب أن يتأخر عن موعده العشاق دائماً يحضرون قبل ميعادهم |
Ted nerede kaldı? Toplantıya bu kadar geç kaldığı görülmemiştir. | Open Subtitles | أين تيد ليس من عادته أن يتأخر عن الأجتماع |
Antrenmanlara hep geç geliyor. Şimdi bir de maça geç geldi. | Open Subtitles | ,يتأخر عن التمرين بشكل روتيني و الآن تأخر عن مباراة |
Tom çocukları almaya geç gelince sabırla bekledi. | Open Subtitles | لذا عندما كان توم يتأخر عن جلب الأطفال كانت تنتظر بصبر |
Güvenilirdir, sağlamdır. Hiç geç kalmaz. | Open Subtitles | إنه جدير بالثقة, ويُعتمد عليه ودائما لا يتأخر عن مواعيده |
Hadi uyandır onu. Yoksa okula geç kalacak. | Open Subtitles | أيقظه حالاً وإلا سـ يتأخر عن المدرسة |
Ve 8:17 Kronecker otobüsüne geç kalmayacak olmasıydı. | Open Subtitles | لم يتأخر عن حافلة الثامنة و 17 دقيقة |
Çünkü şimdi antrenmanlara geç kalmıyor: | Open Subtitles | لأنه الآن لا يتأخر ,عن التمارين فحسب |
Ödemede bir gün geç kalmış. | Open Subtitles | لا عجب أنه يتأخر عن الدفع |
Erken çıkar, geç gelir. | Open Subtitles | يخرج مُبكراً , يتأخر عن البيت |
Böyle bir günde nasıl geç kalır? | Open Subtitles | كيف يتأخر عن هذا؟ |
Ama Harold Crick'in uğramış olduğu tüm değişimlerin belki de en göze çarpanı, o sabah işine giderken 8:17 Kronecker otobüsüne geç kalmamış olmasıydı. | Open Subtitles | لكن من بين كل التغيرات التي (أصابت (هارولد كريك ربما أكثرها أهمية هو أنه عند عودته للعمل اليوم لم يتأخر عن حافلة الثامنة و 17 دقيقة |
İşe geç kalacağım. | Open Subtitles | ARRIVER يتأخر عن عمله. |