Şimdi akla bir soru geliyor: Umut var mı? | TED | والسؤال الذي يتبادر إلى الذهن: هل هناك أي أمل؟ |
O zaman şu soru akla geliyor: Neden Dünya'nın "dostları" size bizden istediğiniz.. | Open Subtitles | يتبادر سؤال إلى الذهن لماذا هؤلاء والأصدقاء للأرض. |
akla şu soru gelir, "gerçekten ne yediğimiz farkeder mi?". | Open Subtitles | لذا يتبادر السؤال هل فعلاً يؤثر ما نأكله ؟ |
Bir müzisyen ve besteci olarak bu kelimeyi duyduğumda Aklıma bunun gibi bir şey geliyor. | TED | وكموسيقية وملحنة، عندما أسمع هذه الكلمة، يتبادر إلى ذهني شيء من هذا القبيل. |
Amerika'da siyahi saçını düşününce polislik olmuş bir şey Aklıma geliyor. | TED | عندما أفكر في شَعر السود في أمريكا، يتبادر لذهني شيء خضع للرقابة. |
Çoğu insanın aklına gelen ilk konu nitelikli iş gücünün azlığı. | TED | أول ما يتبادر إلى الذهن، هو نقص العمالة الماهرة. |
Ancak bir çok insan için ilk akla gelen şey, kuyrukluyıldızdır ve işin ironik yanı, bir kuyrukluyıldızı keşfetmek aslında Halley'in hiç yapmadığı çok az şeyden sadece biridir. | Open Subtitles | لكن الشيء الوحيد الذي يتبادر إلى ذهن أغلب الناس هو المذنب و المفارقة أنَّ إكتشاف المذنب |
- Zayıf noktalarını hedeflemeliyiz. Maalesef zayıf noktası deyince akla pek bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | علينا تحديد موطن ضعفه، وللأسف، القليل يتبادر إلى الذهن |
Ama en sonda, katil genelde akla ilk gelen isim olur. | Open Subtitles | ولكن في النهاية... القاتل هو عادة الرجل الأول ما يتبادر الى الذهن. |
akla gelen ilk şey. | Open Subtitles | وهذا هو أول ما يتبادر إلى الذهن. |
akla Mars geliyor. | TED | يتبادر كوكب مارس الى الذهن. |
Son yüzyıl sırasındaki Sex Pistols ve New York Dolls grupları akla geliyor. | Open Subtitles | يتبادر الذهن إلى فرقة الـ(سكس بيستول) و فرقة الـ(نيويورك دولز) بالطبع قبل زمن طويل في القرن الماضي |
akla "acı verici" kelimeleri geliyor. | Open Subtitles | كلمة "مؤلم" هي ما يتبادر للذهن |
Monsenyör Gemelli akla geliyor... | Open Subtitles | المونسنيور (جيميلي) يتبادر إلى الذهن |
Onunla ilgili Aklıma ilk gelen sert bir görüntüydü ama aslında bunu ben uydurmuştum. | Open Subtitles | هذا هو أول ما يتبادر إلى الذهن بشأنه صورة مكثفة، كانت في واقع الأمر نتاجا لخيالي |
Hapisten son çıktığımda da karşılamaya geldiğin Aklıma geldi. | Open Subtitles | يتبادر لي بأنك هنا لتهنئتي آخر مرة خرجت من السجن |
Ve Çin ata sözlerinden biri Aklıma geliyor. | Open Subtitles | وأحد امثالكم الشعبية الصينية يتبادر الى ذهني |
Ama... benim Aklıma gelen soru Linda ile alakalı değil. | Open Subtitles | لكن السؤال الذي يتبادر لذهني ليس بخصوص ليندا، |
Seni her gördüğümde Aklıma aynı görüntü geliyor. | Open Subtitles | ،في كل مرة أراك فيها يتبادر إلى الذهن نفس الصورة |
Buna baktığında aklına ne geliyor? | Open Subtitles | عندما تنظرين إلى هذه ، ماذا يتبادر إلى ذهنك؟ |
Bunun senin için tehlikeli olabileceği aklına gelmedi mi? | Open Subtitles | ألم يتبادر إلى ذهنك أن ذلك يمكن أن يكون خطيرا؟ |