Beyin ve uzuvları dışında hiçbir şey kalmadı ama hala işlevsel durumda! | Open Subtitles | لم يتبقى شيء من الجثة سوى الدماغ و الأطراف و مازال يتحرك |
Artık beklemekten başka yapacak bir şey kalmadı zaten. | Open Subtitles | هيّا، فلنخرج كلانا من هنا فلم يتبقى شيء سوى الانتظار الآن، على أيّ حال |
Yiyecek bir şey kalmadı. Sabah silip süpürdün. | Open Subtitles | لم يتبقى شيء للأكل فقد تناولتَ الطعام كله هذا الصباح |
Eğer yardım almazsak, ülkemize ait hiçbir şey kalmayacak. | Open Subtitles | إذا لم نحصل على مساعدة، فلن يتبقى شيء في بلادنا. |
Makineyi kapatabilirim ancak, bunu yaptığımda binadan geriye pek bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | -يمكنني إطفاء الآلة ولكن حينما أفعل .. فلن يتبقى شيء من المبنى.. |
Geriye bir şey kalmayana dek tamamen yok etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نقضي عليه كلياّ إلى أن لا يتبقى شيء |
Sonsuz bir öldürme döngüsü. Biz ve onlar, geriye kimse kalmayana kadar. | Open Subtitles | حلقة لا تنتهي من قتلنا وقتلهم، إن ألا يتبقى شيء. |
Hiçbir şey kalmayıncaya kadar beslenir ve alır. | Open Subtitles | إنه سيتغذى ويستمر في الأخذ حتى لا يتبقى شيء |
Bu konuda konuşamayız çünkü diyecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لا يمكننا التحدث عن ذلك لأنه لم يتبقى شيء لنقوله. |
Yatırımcılarına hiçbir şey kalmadı. - Sen dahil. | Open Subtitles | ولن يتبقى شيء للمستثمرين بما فيهم أنت |
Mahvolacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يتبقى شيء لكي يفسد |
Burada onun için hiçbir şey kalmadı artık. | Open Subtitles | لم يتبقى شيء لها هنا بعد. |
Ondan da geriye hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يتبقى شيء منهما |
Geriye hiçbir şey kalmadı. Evimiz gibi.. | Open Subtitles | ...لم يتبقى شيء, مثل منزلنا كان |
Dallas'ta senlik bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يتبقى شيء لكَ لتفعله فى "دالاس" |
Geriye neredeyse hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | :تقريباً لم يتبقى شيء |
Kichizo'dan geriye bir şey kalmayacak! | Open Subtitles | لن يتبقى شيء من "كيشي سان" على الإطلاق أنت لا تريدني. |
Onu şimdi durduramazsak, geriye bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | إذا لم نوقفه الآن , فلن يتبقى شيء |
Almy paramızı alınca paylaşacak hiçbir şey kalmayacak. | Open Subtitles | بعدما يقوم (آلمي) بأخذ أموالنا لن يتبقى شيء لنقتسمه |
Ta ki senden geriye hiçbir şey kalmayana dek. O zaman her şey bitecek. | Open Subtitles | ،حتى لا يتبقى شيء منك .و عندها هذه هي النهاية |
Sonra da onu bahçede köpeklerle geriye bir şey kalmayana kadar bırakmış. | Open Subtitles | تركه في الساحة مع كلبه حتى لم يتبقى شيء منه |
Geride hiçbir şey kalmayıncaya kadar, tüm sarmaşıkları biçin. | Open Subtitles | إحصدوا هذه الجذور حتى لا يتبقى شيء |