"يتحدثوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmak
        
    • konuşmadılar
        
    • konuşmazlar
        
    • konuşmayacaklar
        
    • konuşuyorlar
        
    • konuşması
        
    • konuşurlar
        
    • konuşmuyorlar
        
    • konuşsunlar
        
    • konuşmasını
        
    • konuşmadıklarını
        
    • konuşmayacaklardır
        
    • konuşabilmelerini
        
    Bu konuyu çok güvendikleri dışında kimse ile konuşmak istemiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يحبون أن يتحدثوا عن ذلك إلا مع زملائهم
    Ve kendi kötü vakaları hakkında konuşmak istemeyen insanlarla ilgili bu sektörü bilirsiniz. TED هل تعرفون عن ذلك المجال عن اناس لا يريدون ان يتحدثوا عن اسوأ الإحتمالات؟
    Annesi öldüğünden beri hiç konuşmadılar. Open Subtitles سمعنا أنه كان بينهم خلافات لم يتحدثوا منذ السنتين الماضيتين
    Sandalyeye oturmadığın sürece seninle konuşmazlar, kural bu. Open Subtitles لن يتحدثوا إليك إلا إذا جلست علي المقعد، إنها القواعد
    Öbür türlü, bizimle bir daha hiç konuşmayacaklar. Open Subtitles لأطفالنا وعلينا اصلاح ذلك والا لن يتحدثوا معنا مجددا عن أى شئ
    İşte. Demek ki benim hakkımda İspanyolca konuşuyorlar. Open Subtitles لذا ، كانوا يتحدثوا عني بـ الأسبانية لقد كنتُ أعرف هذا
    Evlilerin kendi aralarında konuşması oldukça özel ve nettir. Open Subtitles أنت تعلم ، هناك فقط طريقة محددة و مميزة أن الناس المتزوجون يستطيعون أن يتحدثوا مع بعضهم
    Bazen insanlar bizden çalmayı denerler, ya da polisle konuşurlar. Open Subtitles بعض الاحيان الناس يحاول السرقه منا او يتحدثوا الى الشرطه
    Üvey babamın yaptıkları yüzünden artık benimle konuşmuyorlar. Open Subtitles لم يعودوا يتحدثوا الىّ بعد ما فعله زوج امى
    Kitabımdan konuşmak yerine daha çok senden konuştuk. Open Subtitles مضجر، لم يتحدثوا كثيرا عن كتابي وتكلمنا عنك كثيراً بدلاً من ذلك
    Hayatım hakkında konuşmak isteyen bir sürü yabancı. Open Subtitles أناس لا أعرفهم أرادوا أن يتحدثوا معي حول حياتي
    O zaman konuşmayan tanıklar, ...belki şimdi konuşmak ,isteyecekler. Open Subtitles الناس الذين لم يتحدثوا حينها قد يتحدثون الان
    Bildiğim kadarı ile onu terk ettiğinden beri hiç konuşmadılar. Open Subtitles بقدر ما أعرف، انهم لم يتحدثوا منذ اليوم الذي تركته فيه،
    Ailem bunu öğrendiğinde tüm ilişkilerini kestiler ve onunla bir daha konuşmadılar. Open Subtitles وعندما عرف والدي، قاما بقطع علاقتنا بها ولم يتحدثوا معها بعد ذلك أبدا.
    Daha sonra bir süre benimle konuşmazlar... tam olarak neden lezbiyen olduğumu... onlara açıklayana kadar, bana iyilik... yapıyormuş gibi davranacaklar. Open Subtitles وبعدها بفترة لن يتحدثوا معي تم سيمثلوا كما لو أنهم يسدونني معروفاً كي أشرح لهم لماذا أنا شاذة
    Muhtemelen konuşmazlar, biz de önemli istihbarat yakalamaktaki tek şansımızı kaybederiz. Open Subtitles ربما لن يتحدثوا وبعد ذلك قد نخسر فرصتنا الوحيدة لجمع المعلومات الاستخبارية ذات المغزى
    Bu akşam da konuşmayacaklar. Open Subtitles ربمـا لن يتحدثوا عنه اليوم أيضاً. كمـابالأمس...
    Onlar Meksikalı ya. İspanyolca bir çok şey konuşuyorlar. Open Subtitles أنهم مكسكيين ، أنهم يتحدثوا حول العديد من الأشياء بـ الأسبانية
    Ölülerin yaşayanlarla konuşması yasak. Open Subtitles مُحرم على الاموات ان يتحدثوا مع الأحياء
    Helene ile bir konuşun. - Lionel, Helene ile mi konuşsunlar? Open Subtitles (تتحدثوا فقط مع (هيلين - لايونيل)، يتحدثوا مع (هيلين)؟
    Ayrıca buradan çıkıp gittiğin zaman apartmanındaki insanların o tarafa nasıl gittiğini konuşmasını istemiyorsun. Open Subtitles وانا اعرف ايضاً عندما تخرجين من هنا لا تريدين من الناس في الشوارع ان يتحدثوا عن كيف ذهبتِ بهذا الأتجاه
    Senle konuşmadıklarını söylediğini sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت انهم لم يتحدثوا اليك
    O sahneyi gören çocuklar bizimle haftalar boyu konuşmayacaklardır. Open Subtitles تقديم مثل هذا المشهد والأطفال الذين لم يتحدثوا معنا لعدة اسابيع.
    Ailelerin birbiriyle iyi geçinmelerini ya da en azından konuşabilmelerini isterler. Open Subtitles يريدون من والديهم ان يتخطوا باقي المواضيع . او على الأقل ان يتحدثوا مع بعضهم البعض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more