Avcı ayının öyle düşündüğünü hayal ediyor. | Open Subtitles | انه ما يتخيله الصيّاد بما يفكر فيه الدب |
Will Graham şimdi ne hayal ediyor? | Open Subtitles | وما الذي يتخيله (ويل غراهام) الآن؟ |
Bir aşkımız vardı, baştan beri acı dolu ve kimsenin düşünemeyeceği kadar derin. | Open Subtitles | كلنا نعلم انه وُلد مُعذباً اكثر مما يمكن انا يتخيله اى منكم |
Bir aşkımız vardı, baştan beri acı dolu ve kimsenin düşünemeyeceği kadar derin. | Open Subtitles | كلنا نعلم انه وُلد مُعذباً اكثر مما يمكن انا يتخيله اى منكم |
Bu hiç birimizin hayal bile edemeyeceği birşey sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا أكبر من أن يستطيعأحدناأن يتخيله. |
Tüm insanlığın hayal edebileceğinden daha ulu fakat hiçbirinin taşıyamayacağı kadar ağır. | Open Subtitles | اعظم من ان يتخيله احد واثقل من ان يتحمله الرجل ويصمد امامه |
Hiç kimsenin düşünemeyeceği kadar acımasız daha eski inançlar vardı. | Open Subtitles | هنالك أديانٌ اقدم اكثر قساوةٍ مما قد يتخيله الإنسان |
Tehdit eden güçlerin ne kadar da güçlü olduğunun ve daha önce hayal bile edemeyeceğimiz boyutlara ulaşabildiğini. | Open Subtitles | تهديد القوات سيُصبح أقوى من ذي قبل وسيصل إلى أبعد مما قد يتخيله أى شخص قط |
Yaratık uzanarak Robert'in gitarını aldı ve uzun, korkutucu parmaklarıyla daha önce hiç hayal bile edilemeyen bir melodi çalmaya başladı. | Open Subtitles | (المخلوق توصل إلى غيتار (روبرت وبأصابعه الطويلة المرعبة عزف لحناً الذي لم يتخيله من قبل |
Sana Clark'ın hayal bile edemeyeceği bir dünya göstereceğim. | Open Subtitles | سأفتح من أجلك عالم لا يتخيله (كلارك) أصلاً |
Gerçek Tanrı, insanın hayal edebileceğinden büyüktür. | Open Subtitles | الرب الحقيقى أكبر من أن يتخيله العقل |
Ölümlü insanın hayal edebileceğinden daha fazla zenginlik. | Open Subtitles | اكثر مما يمكن ان يتخيله بشرى من ثروة |
Vernon senin veya başka birinin hayal edebileceğinden çok daha fazla kez batırdı. | Open Subtitles | فيرنون" غلط كتير اكتر من اللي انت او غيرك يقدر يتخيله |