"يتسائلون" - Translation from Arabic to Turkish

    • merak
        
    • soruyor
        
    • soruyorlar
        
    İlk önce, bir kase krakerin orada ne yaptığını merak ettiler. TED يتسائلون ماذا يفعل وعاء الكعك المملح هذا هنا في هذا المكان.
    Veda etmemiz gerekmiyor mu? Nereye gittiğimizi merak etmeyecekler mi? Open Subtitles ألا يجب أن نقول لهم الوداع ألن يتسائلون أين كنا
    Doğruyu yapıp yapmadığını merak ederlerdi. Çocuğun kariyerini mahvetmek mi istiyorsun? Open Subtitles ، يتسائلون إذا كان يفعل الشيئ الصحيح هل تريد ان تفسد الفتى ؟
    Askerlerin bir çoğu bunların eş ziyaretleri olup olmayacağını soruyor efendim. Open Subtitles عدد كثير من الطاقم يتسائلون هل هذي هي الزيارات الزوجيه, سيدي؟
    Jim, eyaletteki insanlar neden devam ediyoruz diye soruyorlar... nasılsa ayda Rusları geçtik. Open Subtitles الناس في الولاية يتسائلون إن كنا سنستمر في تمويل البرنامج بعد أن تغلبنا على الروس بالفعل
    Konuklar bedeni ne zaman görebileceklerini merak ediyor. Open Subtitles العديد من ضيوفك يتسائلون متى قد يسمح لهم مشاهدة شخصك.
    Çoğunuz Jerry'nin neden bu gece bizimle birlikte olmadığını merak ediyorsunuzdur. Open Subtitles و الان؟ العديد منكم يتسائلون لِمَ ليس جيرى موجوداً؟
    Dışarıda, benim ne yaptığımı merak ediyorlardı. Open Subtitles بأنهم كانوا بالخارج يتسائلون مالذي كنت افعله بالداخل
    Kapıyorsun demek. Geç olmaya başlamıştı zaten. Çocuklarım muhtemelen babalarının nerede olduğunu merak ediyordur. Open Subtitles ها قد أغلقتَ ، الوقت تأخر، أطفالي قد يتسائلون أين ذهب أباهم
    Gerçek bayan Windermere'in kim olduğunu merak ediyor herkes. Open Subtitles الجميع يتسائلون بشغف من هي السيدة وينديرمير
    Başına ne geldiği deli gibi merak ediyorlardır. Open Subtitles .لابد أنهم قد أصيبوا بالجنون وهم يتسائلون عن مكانك الآن
    Ayrıca çoğu insan buraya ilk geldiğinde acaba onların deli olduğunu mu düşünüyorum diye merak eder. Open Subtitles إضافة إلى أن أكثر الناس، عندما يأتون للمرة الأولى، يتسائلون . . إذا ما كنت أعتقد بأنهم مجانين
    Herkes, o deli bombacıyı neden Bang Bang Sen Artık Cesetsin'de soğukkanlı bir katil rolü için seçtiğini merak ediyor. Open Subtitles يتسائلون عن سبب اختيارك للقنبلة الموقوتة بدور القاتل ذو الدم البار في مسرحيتك
    Uh, Amber, bir tanem, bu beyler polis, ve benim pazar sabahı nerede olduğumu merak ediyorlar. Open Subtitles آمبر حبيبتي هؤلاء السادة من الشرطة وهم يتسائلون أين كنت في صباح الأحد
    Prag'dan arkadaşlar. Nerede olduğumu merak ediyorlarmış. Open Subtitles فقط بعض الأصدقاء من براغ يتسائلون اين انا
    Sana inandıklarını söylerler ama hep merak ederler. Open Subtitles قد يقولون بأنهم يصدقونك لكنهم دائما يتسائلون
    Aylardır, insanların hakkımda merak ettiği buydu. Open Subtitles أتعلم , طيلة أشهر.. كان الجميع يتسائلون بشأني.
    Küçük insanlar tanrılarının ne yaptığını kimlerle sikiştiğini, kayaya kimi zincirlediklerini ya da kimin bir göte dönüştüğünü merak ediyorlar. Open Subtitles هم يتسائلون هناك, الناس الصغار ماذا تفعل آلهتم, ما الأمور التي يقومون بها من يقومون بتقييده, أو يقومون بتحويله.
    Ya, orada bir yerde, başkaları da benzer soruları soruyor ve cevaplıyorsa? TED ماذا لو ، في مكان ما ، هناك آخرون يتسائلون ويبحثون عن أسئلة مماثلة ؟
    İnsanlar soruyor. Köylülerin toprağı ne zaman iade edilecek? Open Subtitles متى ستعود أراضى المزارعين لهم إن الناس يتسائلون
    Ama bir sürü kişi bugün ne yapacaklarını soruyor. Open Subtitles لكن الكثير من الناس يتسائلون بما الذي سيفعلونه بأنفسهم اليوم.
    Bununla birlikte yukarıdan senin iyi bir Sovyet yurttaşı olup olmadığını soruyorlar. Open Subtitles على أية حال فى الإدارة العُـليــا يتسائلون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more