"يتسرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sızıyor
        
    • sızıntı
        
    • akıyor
        
    • sızdırıyor
        
    • sızmaz
        
    • sızıntısı
        
    • sızıp
        
    • sızar
        
    • sızıyordu
        
    • kaçırıyor
        
    • sızabilir
        
    • sızdığını
        
    Yani üretimi, işlenmesi ve Amerika boyunca evlere ve iş yerlerine temini esnasında, boru ve kaynak gibi ekipmanlardan sızıyor. TED لذلك، بينما يتم إنتاجه ومعالجته وترحيله للمنازل والمصانع عبر أمريكا، يتسرب من الآبار والأنابيب والمعدّات الأخرى.
    bugün, okuduğum raporlara göre nükleer enerji santralinden Pasifik Okyanusu'na ortalama 300 tonluk bir sızıntı oluyor. TED واليوم قرأت التقارير حيث يتسرب قرابة 300 طن من محطة توليد الطاقة النووية في المحيط الهادي.
    Benzin akıyor. Her an alev alabilir. Open Subtitles البترول يتسرب من السيارة انها يمكن ان تحترق في اي لحظة
    Ayrıca DJ masasına bir şey su sızdırıyor. Ortalık göl olmuş. Open Subtitles وشئ ما يتسرب من طاولة الدي جي ,هنالك ماء في كل مكان
    Umarım dışarıya sızmaz. Open Subtitles لقد درست هذه القضية أرجو ألا يتسرب ما سوف أدلى به
    Eğitimin, askeriyenin, mali kararların içine sızıyor. TED يتسرب إلى التعليم والجيش واتخاذ القرارت المالية.
    Toprağa sızıyor. Bütün cadde havaya uçabilir! Open Subtitles إنه يتسرب في نظام المجارير قد ينسف هذا الحي بأكملة
    Bir hafta? Charlie,kamyondan radyasyon sızıyor, anlıyor musun? Open Subtitles شارلي الشاحنة يتسرب منها الإشعاع ، لعلك تعي ذلك ؟
    Dr D., serumda böyle sızıntı olması normal mi? Open Subtitles هل يفترض بالمصل الوريدي أن يتسرب على هذا النحو؟
    Dr. D. serumda böyle sızıntı olması normal mi? Open Subtitles هل يتفرض بالمصل الوريدي أن يتسرب على هذا النحو؟
    İçinde sızıntı yapıp insanlara zarar verebilecek bir sıvı mevcut. Open Subtitles يوجد سائل بداخله، ربما يتسرب و يسبب الضرر للبشر
    Kan deliklerden akıyor ve deliği açan şeye yapışarak kitle oluşturuyor. Open Subtitles يتسرب الدم عبر الفتحات ويلتصق بالدخيل مشكلًا كتلة
    Ağlama sesini duyduğunda sütün akıyor mu? Open Subtitles إن سمعتِ صوت البكاء فهل يتسرب منهما الحليب؟
    Musluğumuz sızıntı yapıyor. Su boşa akıyor. Open Subtitles صنبور حنفيتنا يتسرب منها الماء
    Yakıt pompaları bitti... fan kayışları koptu ve sanki yarın ihtiyacımız olamayacakmış gibi yakıt sızdırıyor. Open Subtitles مروحه الموتور غير سليمه والوقود يتسرب من السياره
    Ayrıca DJ masasına bir şey su sızdırıyor. Ortalık göl olmuş. Open Subtitles وشئ ما يتسرب من طاولة الدي جي ,هنالك ماء في كل مكان
    Biraz sızdırıyor ama koli bandıyla hallediyorum. Dışarıyı seviyorum. Open Subtitles إنه يتسرب قليلاً, لكن لدي شريط لاصق, أحب الخروج
    Yeraltından öylece sızmaz, tanrı aşkına! Open Subtitles ،إنه لا يتسرب خارج الأرض لأجل الله
    Perivasküler dokusuna hemoglobin sızıntısı olur. Open Subtitles الهيموغلوبين يتسرب إلى داخل النسيج المحيط بالوعاء الدموي
    Bazen zevk suyu içeri sızıp başına bela olabiliyor. Open Subtitles تعرفين، لكن أحياناً لعاب الكلب يمكن أن يتسرب إلى هناك ويسبب المشاكل
    Eğer gelişmeye ve büyümeye bırakılırsa, tüm sisteme sızar, ve siz farkına varmadan tüm vücut hasta olur. TED وإذا تُرك للنمو والإزدهار فإنه يتسرب إلى الجهاز بأكمله وقبل أن تدركوا ذلك، يصبح الجهاز بالكامل واهنًا.
    Bir arkadaşla görüştüm ve kulağında bir şey sızıyordu. Open Subtitles رأيت صديقتي وكان هناك شيئاً يتسرب من أذنها
    Isındığında su kaçırıyor. Open Subtitles الماء يتسرب عندما تزداد الحرارة
    Ama bilirsin, bazen bazı sıvılar sızabilir ve problemlere yol açabilir. Open Subtitles تعرفين، لكن أحياناً لعاب الكلب يمكن أن يتسرب إلى هناك ويسبب المشاكل
    Böylece radyoaktif tozun dağlardan temizlenip nehirlere doğru aktığını ve okyanusa sızdığını gördük. TED وبهذا يُمكن أن نرى بأن الغبار المُشع بدأ ينحدر من قمة الجبل وصولا إلى نظام النهر، ثم يتسرب إلى المحيط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more