"يتعاملون" - Translation from Arabic to Turkish

    • pek
        
    • baş
        
    • uğraşıyorlar
        
    • uğraştıklarını
        
    • uğraşan
        
    • uğraşıyor
        
    • yapıyorlar
        
    • ilgilensin
        
    • uğraşsınlar
        
    • ilgileniyorlar
        
    Senin olduğunu düşünmek isterdim ama... böyle şeylerle borsada pek ilgilenmiyorlar, değil mi? Open Subtitles كنت أظن أنه أنت، لكنهم لا يتعاملون في هذه المواد في سوق الأوراق المالية، أليس كذلك؟
    Anti gerilla taktiklerini ve siyasi ayaklanma ile nasıl baş edeceklerini öğretebiliriz. Open Subtitles الجبال، وبإمكاننا تعليمهم كيفية مواجهة حروب العصابات وكيف يتعاملون مع المعارضة السياسية
    Hala hayatlarıyla uğraşıyorlar, küçük sırları ortaya çıksa bile. Open Subtitles فهم لازالوا يتعاملون مع حياتهم الآن بعيداً عن سرهم الصغير
    - Kiminle uğraştıklarını bilmiyorlar. - Sadece bekleyeceğiz. Open Subtitles هم لا يعلمون مع من يتعاملون إذا كا يمكننا فعله هو الإنتظار
    İşte bu yüzden biraz acayip görünüyor, özellikle de yapılarla uğraşan insanlar onu garipsiyor. TED ولهذا السبب ربما تبدو غريبة قليلاً، وخاصة بالنسبة للناس الذين يتعاملون مع الهياكل بشكل عام.
    Eğer çip üretiyorlarsa değişik türlerde toksik kimyasallarla uğraşıyor olabilirler. Open Subtitles إذا كانوا يصنعون الشرائح الإلكترونبه فهذا يعنى أنهم يتعاملون مع الكثير من المذيبات السامه
    Karaborsada silah, elmas ve antika gibi şeylerin ticaretini yapıyorlar. Open Subtitles انهم يتعاملون بالاسلحة, الالماس, الانتيكات, لبيعها في السوق السوداء.
    Nereden geldiğini bilmiyorum ama bırak Kediler ile kent halkı ilgilensin. Open Subtitles لست من هنا لماذا لا تدع سكان المنطقة يتعاملون مع القطط؟
    Kuzeyinde de Kürtler var. Bırakın Kürlerle Fransızlar uğraşsınlar. Open Subtitles وفى الشمال الاكراد دع الفرنسيسن يتعاملون مع الاكراد
    Acil serviste, dörtlü araba kazasıyla ilgileniyorlar. Open Subtitles بغرفة العمليات، يتعاملون مع صدام أربع سيارات
    Nakit para kullanan pek kimse kalmadı artık. Open Subtitles لا، قليل من الناس يتعاملون بالنقود اليوم
    Bu tip kişiler sürprizleri pek kaldıramazlar. Open Subtitles هؤلاء الناس لا يتعاملون مع المفاجأت برؤية
    Ve Ayak Takımını pek Ciddiye Almazlar. Open Subtitles هم لا يتعاملون بشكل لائق مع الضعفاء هاي هاي أأنت بخير؟
    Onlar da, onlarca yıl önce, benzeri sorunlarla baş etmeye çalışıyorlardı. TED كانوا يتعاملون مع الكثير من التحديات نفسها الموجودة منذ عقود كثيرة مضت.
    Seninki gibi bir zekâyla nasıl baş edilir bilmiyorlar da ondan böyle yapıyorlar. Open Subtitles المشكله أنهم لا يعرفون كيف يتعاملون مع شخص بذكائك، تلك هي المشكلة
    Onlar federal ajanlar ve bir sorunla uğraşıyorlar. Open Subtitles انهم عملاء فيدراليون وهم يتعاملون مع مشكلة
    Bıçaklar, ateş ve yemekle uğraşıyorlar. Open Subtitles إنهم يتعاملون مع السكاكين والنار والطعام
    Kimle uğraştıklarını bilmiyorlar. - Yani- - Alice... Open Subtitles لا يعرفون مع من يتعاملون آخر واحدة خاطئة بالمناسبة
    Kimle uğraştıklarını sanıyorlar ya? Open Subtitles اي نوع من العبث هم يظنون هم يتعاملون به يا صديقي
    Özellikle eğer en kabarık nakit işlerinden biriyle uğraşan bir tanıdığım varsa. Open Subtitles خصوصًا إذا كان ليّ اتصال مع أحد الذين يتعاملون في كميات ضخمة من العملات نقدًا.
    Herkes felaketzedelerle uğraşıyor. Open Subtitles الجميع في الخارج يتعاملون مع ضحايا العاصفة.
    Polisleri arayayım, senin kaçık halinle onlar ilgilensin. Open Subtitles سوف أدع الشرطة يتعاملون معك أيتها المجنونة انتظري انه ليس...
    Bırakalım da uğraşsınlar. Open Subtitles دعهم يتعاملون مع الأمر.
    Acil serviste, dörtlü araba kazasıyla ilgileniyorlar. Open Subtitles بغرفة العمليات، يتعاملون مع صدام أربع سيارات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more