"يتعاون" - Translation from Arabic to Turkish

    • işbirliği
        
    • iş birliği
        
    • İş
        
    • uğraşmak
        
    • işbirliğinde
        
    Ne zaman insanlar işbirliği içine girse, daha az kaynak kullanırlar, herşeyde. TED حينما يتعاون الناس، فإنهم يستهلكون موارد أقل.
    Düşmanla işbirliği konusundaki kurallarımızı biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم قواعدنا فى من يتعاون مع الأعداء
    Elinden geldiği kadar, bizimle işbirliği içinde oldu. Open Subtitles لقد تعاون معنا مثلما يتعاون بقية الجناة..
    Kamu çalışanları, devletteki teknologlarla iş birliği yaptığında zor, karışık, hayati ve sihirli bir şey ortaya çıkıyor. TED هنالك شيءٌ صعب، وفوضوي وحاسم وسحري يحدث عندما يتعاون موظفو الحكومة مع التقنيين، على مستوى المدينة والولاية والوطن.
    İkiniz de yüzbaşıyla tam bir işbirliği yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Open Subtitles كلاكما يفهم أنه يجب أن يتعاون مع الكابتن تماماً
    Bir defa söylüyorum, bizimle işbirliği yapmazsan hayatının kalanında bu kararından pişman olursun. Open Subtitles أنا سأقول فقط، إذا تختار أن لا يتعاون معنا، أنت ستأسف لذلك القرار لبقية حياتك.
    Bir kez daha Burdick'le işbirliği yapmayı deneyelim. Open Subtitles حسناً، سنحاول مرة أخرى أن نجعل بيورديك يتعاون معنا بأن نكون هناك لعدم التدخل
    Bıçağı yetkililere teslim ediyor, tüm tahkikat sırasında da işbirliği yapıyor, ve sonra, siz onu cinayetle suçluyorsunuz. Open Subtitles يأخذ السكينة المذكورة للسلطات يتعاون مع التحقيق ثم تتهمونه بجريمة
    Nasıl işbirliği yapacağını, hatta yapıp yapmayacağını bile bilmiyoruz. Open Subtitles لم نعرف بعد كم يتعاون أو حتى اذا كان سيتعاون
    Boyun eğemeyeceğimi biliyordum yoksa bir daha asla benimle işbirliği yapmazdı. Open Subtitles أنا أعرف انه لا يمكننى التراجع أو أنه لن يتعاون معى ثانية
    Eğer gidersen, bizimle işbirliği yapmayacağını açıkça belirtti. Open Subtitles لقد أوضح أنك إن رحلت، فلن يتعاون مع تحقيقاتنا.
    Söyleyeceğimiz tek şey, William'la işbirliği yaptığımızı ima etmek ve oltaya gelmesini ummak. Open Subtitles كل ما علينا قوله ان ويليام يتعاون معنا و ان نأمل ان يبتلع الطعم
    Ve sürprize bak, çocuk, bisikletçilerle işbirliği içindeymiş. Open Subtitles والمفاجأة , المفاجأة الفتي يتعاون مع سائقي الدراجات النارية
    Şayet bir dahaki sefere benimle işbirliği yapmazsa ölecek olan sen olursun. Open Subtitles اذا رجعت لهنا بعد تخديرك له ولم يتعاون سوف اقتلك
    Elbette gayri resmi olarak onun işbirliği yapmasını sağlarsan, durum değişebilir. Open Subtitles إلا إذا... أمن الممكن أن نجعله يتعاون معنا، بطريقة غير رسمية؟
    Belki de eski bir hücre arkadaşıyla işbirliği yapıyordur? Open Subtitles ربما يتعاون مع زميل زنزانة قديم احتمال مشكزك فيه
    FBI'la işbirliği yapıyordu. Open Subtitles لقد كان يتعاون مع الفيدراليون, لكنكِ تعرفين
    Örtülü ödeneği gizleyeceğimizi söyle, bizimle iş birliği yapacaktır. Open Subtitles أخبره بأننا سنغطي على الأموال الجانبية لذا عليه أن يتعاون معنا
    Caleb şuanda karakolda, soruşturmada iş birliği yapıyor. Open Subtitles إنه في مركز الشرطة الآن يتعاون مع ذلك التحقيق
    Dünya bizimle uğraşmak zorunda kalacak. Open Subtitles يجب على العالم ان يتعاون معنا
    Açık kaynağa ve yardımlaşmaya inanan internette birlikte çalışan, farklı yerlerde işbirliğinde bulunan turbo güçlü bir Kendin Yap (DİY) topluluğu var. TED لذلك، فإن فكرة أنه لديك، نوع من المجتمع الذاتي الخارق يؤمن بفكرة المصدر المفتوح، في التعاون، يتعاون على الانترنت، يتعاون في فضائات مختلفة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more